Av yasağı kalktı balıkçıların deniz hasreti sona erdi

Denizlerde 15 Nisan’dan beri devam eden av yasağının kalkmasıyla balıkçılar “vira Bismillah” diyerek gece yarısından itibaren mavi sulara açıldı. Gırgır ve trol yöntemi ile avcılığa verilen aranın ardından, ekmeklerini sudan çıkaran balıkçılar yeniden denizlere ağlarını bırakarak nasiplerini aradı

Av yasağı kalktı balıkçıların deniz hasreti sona erdi
Izmir fish

Denizlerde 15 Nisan’dan bu yana devam eden av yasağının kalkmasıyla balıkçılar “vira Bismillah” diyerek gece yarısından itibaren mavi sulara açıldı. Gırgır ve trol yöntemi ile avcılığa verilen 4,5 aylık aranın ardından, ekmeklerini sudan çıkaran balıkçılar yeniden denizlere ağlarını bırakarak nasiplerini aradı.

İzmir İli Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Aksoy, İzmir Güzelbahçe Balıkçı Barınağı'ndan açılan balıkçıların sezonun ilk avından umdukları miktarda balıkla dönemediğini söyledi. Ancak Aksoy, sezonun bu sene bereketli geçeceğinden ümitli.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aksoy, “Dün çıkanlar çok balık umdular ama çok bulamadılar. Kayık başı 300-500 kasa balık tuttular ay ışığı olduğundan. Balık ay ışığı olduğu zaman çok dağınık olur. Önümüzdeki haftadan sonra daha iyi balıklar tutacaklar. Biraz da havaların sıcaklığı var. Hava soğuk olduğu zaman balıklar hep toplu gezerler, o da balık avcıları için avantajlı olur. Tabii ki balıkçılarımız hep ister çok balık tutalım, çok kazanalım. Ama masraflarını çıkardılar. Biraz da para kazanmış oldular. Hepsi mutlu döndüler” dedi.

“Halk ucuz balık yiyecek”

Av yasağının kalkmasıyla balık tezgahlarındaki fiyatların da ucuzlamaya başladığını belirten Aksoy, “Dün mesela sardalyanın kasası 2 bin lira, 2 bin 500 lira, bin liraya satılırken bugün 800 liradan başladı, bir kasa balık 300 liraya kadar düştü. Bugün halk ucuz balık yiyecek, yani dün 100 liraya, 150 liraya sardalyanın kilosunu bugün tahmin ediyorum 50-60 liraya yiyecekler” diye konuştu.

Bolluk bekledikleri balık türlerini anlatan Aksoy, “Karadeniz’de mevsimsel balık olan palamut bu sene gözükmüyor, olmayacak. Ama Karadeniz bereketli bir deniz. Zaten denizlerimizin içerisinde balığın yüzde 70’i Karadeniz’den halka sunuluyor. Bu sene palamut yok ama hamsi inşallah olacak. Karadeniz ve Marmara’da hamsi şu anda bol gözüküyor. Ege denizindeyse her türlü balık var. Bugün hamsi tutuldu, sardalya tutuldu, istavrit tutuldu, kupes balığı tutuldu, her türlü balık tutuldu bugün” dedi.

“Diğer et ürünlerine göre balık ürünleri biraz daha uygun”

Sezonun ilk balıklarının tezgahları süslemeye başlamasıyla fiyatların da düşmesine karşın hem müşteriler hem de balık satanlar fiyatları hala yüksek buluyor.

Güzelbahçe Balık Hali’ndeki tezgahlardan balık alan Rahile Horzum, “Barbun’un küçüklerinin kilosu 600 lira, böyle bir şey olabilir mi ya? Ben istavrit aldım, onun da kilosu 200 liraydı” dedi. Av sezonunun başlamasının fiyatlarda değişikliğe yol açmadığını savunan Horzum, “Balığın bol olmasının imkanı kalmadı artık. Balığı yaşatmadılar ki, yaşadığı alan bozuldu, avlanma yöntemleri bozuldu. Balık nesli de tükenecek yakında. Ben fiyatların düşeceğine katılmıyorum” dedi.

Izmir fish
Izmir fish

Fiyatların geçen haftaya kıyasla düştüğünü söyleyen müşterilerden Erol Akyol ise, “Çipura ve levrek aldım. 250 lira levreğin kilosu, 180 lira da çipuranın kilosunu aldık. Geçen haftaya kıyasla biraz düşüş var. Fiyatlar tabii ekonomiye göre normalde yüksek ama diğer et ürünlerine göre balık ürünleri biraz daha uygun” diye konuştu.

“Fiyat söylemeye korkuyoruz”

Güzelbahçe Balıkçı Hali’ndeki tezgahında balık satan Murat Alta da “İlk gün olduğu için ve malum dolunay olduğu için balık biraz az ama tabii nispeten fiyatlara y

Izmir fish
Izmir fish

ansıdı. Bin 300 lira olan barbun bugün 900 liraya düştü. Bundan sonraki günlerde daha da düşer diye tahmin ediyoruz. İnşallah da düşer. Sardalya, tezgahlarımızın gülü, 300 liraydı, 100 liraya düştü bugün. 70 lira civarında geliyor bize. Ama tabii ki fiyat, balığın kalitesine ve boyuna göre değişiyor” dedi.

Fiyatların yüksek olmasını balıkçıların maliyetlerine bağlayan Alta, “Fiyatlar ilk gün olduğu için daha tam oturmadı ama geçen seneye göre biraz yüksek. Bu da mazotumuzun yüksek olmasından kaynaklanıyor. İnşallah daha da ucuz olur. Böyle zorlanıyoruz satarken, fiyat söylemeye korkuyoruz. Üzerine de fazla koyamıyorum. Fazla koyarsam fiyat şişiyor” şeklinde konuştu.

Balık fiyatlarının düşmesine maliyet engeli

Balıkçılar bolluk açısından yeni sezondan umudunu korusa da fiyatların düşmesinin önünde maliyet engeli var. Maliyetlerinin geçen seneye göre ikiye katladığını dile getiren İzmir İli Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Aksoy, “Balıkçıları kurtarması için 'bol balık tutalım, maliyetlerimiz düşsün’ diyoruz. Geçen sene buradan çıkan balıkçı teknesi, bir lira masraf ettiyse, bu sene iki liraya denize çıktı. Ama inşallah biz de onu denizden karşılayacağız. Geçen sene bir tekne bin ton balık tuttuysa, bu sene bin 500-2 bin ton balık tutması gerekiyor ki o maliyeti, o masrafları karşılaşasın” dedi.

Devletten akaryakıtta özel tüketim vergisi (ÖTV) desteği aldıklarını hatırlatan Aksoy, “ÖTV indirimi bu sene biraz daha arttı. O konuda teşekkür ediyoruz devletimize. O iyi oldu bizim için” diye konuştu.

Denizlerden avlanan balık miktarı dört yılda yüzde 32 azaldı

Balıkçıların beklentisi denizden daha fazla balık avlayarak maliyetlerini kurtarmak olsa da denizlerden avlanan balık miktarı dört yılda yüzde 32 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) su ürünleri istatistiğine göre, 2019 yılında 374 bin 725,7 ton olan avlanan balık miktarı, 2020 yılında 291 bin 910,1 tona, 2021 yılında 262 bin 289,7 tona, 2022 yılında 254 bin 535,3 tona geriledi. Bu miktarın talebi karşılamaktan da uzak olduğunu kaydeden Aksoy, “Denizdeki balığın azalması bir küresel ısınmadan dolayı, bir de denizlerin kirliliğinden dolayı. Balık tutmakla azalmaz. Denizde balık, havyar attığı zaman denizin suyunun çok aşırı sıcak olmaması ve deniz suyunun temiz olması gerekiyor ki denizdeki balıkların havyarları tutsun” dedi.

Aşırı avlanmanın da denizlerdeki balık miktarının azalmasında payı olduğuna değinen Aksoy, “Küçük, yavru balık tutmamamız lazım. Devletimiz de bunun üzerinde duruyor. Bakanlıkça uygun olmayan sardalyayı buradan tutup da balık yemi olarak balık çiftliklerine verirsek bu kendi kendine denizi yok etmek demektir, balıkçının kendi ayağına sıkması demektir” ifadelerini kullandı.