Almanya’da Bıçaklı Şiddet Tırmanıyor
Almanya’da Bıçaklı Şiddet Tırmanıyor: Yasak Bölgeler Yetersiz Kalıyor

Berlin’de yaşanan ölümcül bir bıçaklı saldırının ardından Almanya’da bıçaklı şiddet yeniden gündemde. İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in ocak ayında, suçla mücadelede bıçak taşımanın yasaklandığı bölgelerin artırılması yönünde yaptığı çağrıya rağmen, uzmanlar bu önlemlerin etkisiz kaldığını savunuyor.
Federal Kriminal Dairesi’nin (BKA) verilerine göre, 2021’de polis kayıtlarına geçen 8.160 bıçaklı saldırı 2022’de 8.465’e yükseldi. 2023’te ise bu sayı yüzde 6.2 oranında artarak 15.174’e çıktı. Ancak bu artışa rağmen bıçak taşımanın yasak olduğu bölgelerde olayların azalmadığı dikkat çekiyor.
Am Wochenende kam es in Berlin zu einer tödlichen Messerattacke in einer U-Bahn. Der Regierende Bürgermeister Kai Wegner spricht sich infolgedessen für eine Ausweitung der Waffen- und Messervebotszonen auf den ÖPNV aus. pic.twitter.com/w9scwnguro
— Senatskanzlei Berlin (@RegBerlin) April 15, 2025
Berlin Eyalet Başbakanı Kai Wegner, saldırının ardından yaptığı açıklamada, kamu ulaşımında güvenliği artırmak için bıçak ve silah yasağı bölgelerinin toplu taşımayı da kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini söyledi.
Wegner, özellikle metro ve tren istasyonlarında artan şiddet olaylarına dikkat çekerek, “Toplu taşıma herkes için güvenli olmalı. Hiç kimse tren beklerken korku içinde olmamalı,” dedi.
Berlin’de halihazırda bazı bölgelerde uygulanan silah ve bıçak yasakları, şimdi tüm toplu taşıma sistemine yayılabilir. Kararın, eyalet meclisinde güvenlik reformları kapsamında gündeme gelmesi bekleniyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
Kriminolog Stefan Kersting, sadece güvenlik önlemlerine odaklanmanın yetersiz olduğunu belirterek, “Şiddetle mücadelede yalnızca güvenlik politikalarına yönelmek eksik bir yaklaşımdır. Önleyici sosyal tedbirler gereklidir,” diyor.
Sosyolog Gina Rosa Wollinger, şiddet olaylarının kökeninde sosyoekonomik sorunların yattığını vurguluyor: “Failin profiline baktığınızda, genellikle genç, erkek ve daha önce şiddete maruz kalmış bireylerle karşılaşıyorsunuz. Bu kişiler çoğunlukla düşük eğitim seviyesine, kötü yaşam koşullarına ve sınırlı sosyal imkanlara sahiptir.”
Yasak Bölgeler Çözüm mü?
Bıçaklı saldırıların sıklaştığı alanlarda oluşturulan yasak bölgelerin etkisi tartışmalı. Leipzig Üniversitesi’nden Christoph Meißelbach’a göre, bu tür yasaklar yalnızca sembolik anlam taşıyor. “Bu bölgelerde silah taşımak yasak olsa da, şiddeti önlemede belirleyici bir rol oynamıyorlar,” diyen Meißelbach, şiddetin çok katmanlı nedenlerine işaret ediyor.
Sadece Güvenlik Yetmez
Uzmanlar, çözümün daha derin sosyal politikalarla sağlanabileceği konusunda hemfikir. Gençlik desteği, eğitim imkanlarının artırılması, yoksullukla mücadele gibi alanlara odaklanılması gerektiği vurgulanıyor. Kersting, “Yalnızca yasaklarla şiddeti azaltamayız. Toplumsal nedenleri anlamadan çözüm bulamayız,” diyor.
Berlin’deki Saldırı Gündemi Ateşledi
Berlin’deki Sophie-Charlotte-Platz metro istasyonunda bir kişinin bıçaklanarak öldürülmesi, ülkede yasa ve önlemlerle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Olay yerinde polis tarafından yapılan geniş güvenlik önlemleri, bıçaklı şiddetin şehir merkezlerine kadar ulaştığını gözler önüne serdi.