ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ

ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ

Özgüven eksikliğinin kitabi açıklaması, kişinin kendine olan güvenini kaybederek, sosyal hayata dahil olmaya çekinmesi, kendine ve geleceğe olan inancının zayıflamasıdır.

Her insan geleceğine dair öngörüde bulunabilir ama nelerle karşılaşacağını, başına nelerin geleceğini tahmin edemez. Hayat insanın beklentilerinin dışında beklenmedik şeyler yapabilir. Bazen bunlar olumlu ve güzel sürprizler olurken, bazen de birtakım olumsuz durumlar olabilmektedir.

Hayatın insana yaptığı olumsuzluklar yüzünden, insanlar zor dönemlerden geçerler ve kendilerine olan özgüvenlerini kaybedebilirler. Bazen bu özgüven kaybı, bireysel olarak çözülemeyecek duruma gelir ki; böyle durumlarda destek almak şarttır. Bazen de kişi, kendi istek ve inancı ile bu sorunun üstesinden gelebilir. Burada önemli olan; her ne şekilde olursa olsun, kaybedilen özgüvenin yeniden kazanılması ve hayata karşı ayakları yere sağlam basarak yürümektir.

Özgüven neden kaybedilir?

Özgüven eksikliği çocuk yaşlarda yaşanan birtakım olaylar nedeniyle olabileceği gibi, ilerleyen yaşlarda yaşanan olaylar nedeniyle de örneğin, evlendikten sonra veya iş hayatında da ortaya çıkabilmektedir.

Bu nedenlerden bazıları;

  • Anne-babaların çocuklarını yetiştirirken son derece koruyucu davranması ve çocuğa özgür alan sağlamaması, en sık rastlanan özgüven eksikliği nedenlerinden biridir. Çocuğu korumak, kollamak elbette ki her anne-babanın ana görevlerindendir. Ancak burada önemli olan doğru zamanda, doğru yerde korumaktır. Örneğin, çocuğun düşmesin diye koşmasını engellemek yerine, güvenli açık bir alanda koşmasına fırsat vermek, hem fiziki hem de mental sağlığına fayda sağlayacaktır.

                                      Unutmamak gerekir ki çocuk düşe kalka büyür.

  • Anne- babaların kendi gerçekleştiremediği hayallerini, çocuklarının üzerinden gerçekleştirmeye çalışması ve bu sebeple çocuğa baskı uygulaması bir diğer özgüven eksikliği problemidir. Ancak kimse kimsenin aynısı değildir. Her bireyin zekası, yeteneği, zevk aldığı şeyler vs. birbirinden farklıdır. Bu nedenle anne-babanın kendi gerçekleştiremedikleri hayallerini, çocuklarının gerçekleştirmesini istemeleri, çocuğa yarardan çok zarar verir.

   “Kimse senin hayalini gerçekleştirmek için burada değil...Herkes kendi kaderini,  kendi gerçeğini yerine getirmek için burada...”

                                                                                                                                                                          Osho

  • Özellikle çocuk yaşlarda yaşanan akran zorbalığı da sık yaşanan ve çocuklarda ciddi özgüven eksikliği yaratabilen bir durumdur. Zorba davranış gösteren ve zorbalığa uğrayan çocuk arasında güç eşitsizliği vardır.

  • Çalışma hayatında karşılaşılan üstün astına mobbing uygulaması özgüven zedeleyici bir başka durumdur.

  • Eş baskısı özellikle de erkek egemen toplumlarda, kadına uygulanan sözlü veya fiziksel şiddet kadının özgüvenini kaybetmesine ve erkeğe bağımlı hale gelmesine ve ses çıkaramamasına sebep olmaktadır.

                                       “Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkumdur.”

                                                                           Mustafa Kemal Atatürk

  • Başarısızlık ve yıkıcı eleştiri almak, özgüven eksikliğinin en önemli sebeplerindendir. Özellikle derslerinde başarısız olan çocukların ebeveynlerinin, başarılı çocuklarla kıyaslama yapması, ilerleyen yaşlarda çocukta ciddi özgüven problemleri yaratmaktadır.

                Unutmamak gerekir ki, her çocuk özeldir ve her çocuğun kendine özgü yeteneği ve kapasitesi vardır.

  • Başarısızlığa dolayısıyla da özgüven eksikliğinin en önemli sebeplerinden biri, gerçekçi olmayan hedeflerdir. Bu sebepledir ki kişinin kendini tanıması, neler başarabileceğini bilmesi ve kendi kapasitesi doğrultusunda hedefler belirlemesi çok önemlidir.

  • Boşanma veya ilişkinin bitmesi de özellikle eşe bağımlı yaşayan kadınlarda ciddi problemlere sebep olmaktadır.

Özgüven eksikliği yaşayan bireyler,

  • Çevrelerindeki insanlara karşı hayır demekte zorlanır, ilişkilerine sınır koyamaz ve başkaları tarafından sık sık kullanılırlar.

  • Sosyal ortamlarda bulunmaktan kaçınırlar ve özellikle de başka insanların önünde konuşmaktan çekinirler.

  • Kendilerini sürekli başkaları ile kıyaslarlar.

  • Kendilerini değersiz, yetersiz ve başarısız hissederler.

  • En ufak bir durumda umutsuzluğa kapılırlar.

  • Kararsızdırlar.

  • Fikirlerini söylemekten çekinirler.

  • Beklentileri yüksek değildir, risk almazlar.

Özgüven eksikliği ileri boyutlarda değilse ve kişi kendi öz iradesi ile bunun üstesinden gelebilir. Ancak burada önemli olan istekli olmak ve başaracağına inanmaktır.

                          “Kuvvetli bir inançtan başka hiçbir şey, kuvvetli bir iş çıkaramaz.”

                                                                             Honore de Balzac

Özgüven Eksikliğini Gidermenin Yolları Nelerdir?

  • Özgüven eksikliği ile mücadele de ilk yol kişinin kendini tanıması, kendi sınırlarının, kendi yapabileceklerinin farkında olmasıdır. Bu farkındalığa sahip kişiler, kendilerini başkaları ile kıyaslamak yerine, kendi sınırları dahilinde hareket ederler, kendilerinin başarılı olabilecekleri alanları bilirler ve gerçekçi davranırlar.

  • Özgüven eksikliği ile mücadele de en önemli bir diğer yol ise, hayır diyebilmektir. İstemediğimiz konularda hayır diyebilmeliyiz

  • Özgüven eksikliğini gidermenin bir diğer yolu ise başarmaktır. Başarı için de hedef belirlemek ve hedefe ulaşmak için gerekli planları yapmak gerekir.

  • Başka insanların hayatımıza müdahale etmesi yerine, kendi hayatımıza odaklanarak, kendi isteklerimize öncelik vermek de özgüvenimizi artıracaktır.

  • Sosyal aktivitelerde bulunmak, kalabalık ortamlara girmek, spor kulüpleri, hobi kulüpleri gibi aktivitelerin yapıldığı kulüplere üye olmak özgüvenimizi artırır.

  • Özgüven eksikliğinin giderilmesi için bir başka yol ise, pozitif olmak, olumlu cümleler söylemek, kendimizle barışık olmaktır.