“13. Geleneksel Berlin Kurban Bayramı Şenliğine ” İlgi Yoğundu

Berlin'de Kurban Bayramı

“13. Geleneksel Berlin Kurban Bayramı Şenliğine ” İlgi Yoğundu
Foto:Mustafa Ekşi

Berlin’de anlamlı bir Kurban Bayramı yaşandı. Berlin İlahiyatçılar Derneği, Türk Eğitim Derneği, Berlin Veliler Topluluğu, Hikmet Kütüphanesi ve MOCCA Dergisi “13.Geleneksel Berlin Kurban Bayramı  Şenliği”ni 02.06.2023 tarihinde gerçekleştirdi. Çok sayıda Berlinlinin katıldığı etkinlik pandemi sonrası için Berlin halkına moral oldu.

Katılımcılar arasında T.C. Başkonsolosluğunu temsilen katılan Muavin Konsolos Müslime Azra İlhan, SPD Berlin Eyalet Milletvekili Derya Çağlar, Katolik Kiliseleri Berlin Başpiskoposluğunu temsilen Prof.Dr.Felix Körner SJ, Aziz Christophorus Katolik Kilisesi Papazı  Pater Lenz vardı. SPD li Neukölln belediye başkanı Martin Hikel gönderdiği eMail ile katıldı ve Kurban Şenliğinin Berlin Halkı için hayırlara vesile olmasını diledi.

 Organizasyon adına konuşmayı Rüştü Kam yaptı. Kurbanı ikiye ayıran Kam; “Birincisi Paganların Tanrıları teskin etmek için kestikleri kurbandır. İkincisi de Müslümanların halkı memnun etmek için kestikleri kurbandır. Kurban geleneğinin Habil ile Kabil’e kadar uzandığını belirten Kam devamla şunları söyledi:     “Berlin Kurban Şenliği, pandemi münasebetiyle 3 sene yapılamamıştır.  Bu sene kaldığımız yerden devam ediyoruz. 40 Kurban kestirdik. Duyarlı vatandaşlarımız ve bu şenliğin devam etmesini isteyen Alman dostlarımız bu şenliğe kurbanlarını bağışladılar, mali destekte bulunanlar da oldu. Hepsine şükranlarımızı arz ediyorum.

 Kurban: “Allah’a yaklaştıran veya kendisiyle Allah'a  yaklaşılan bir değer demektir.“ Yani, Kur’an’ın Allah’a yaklaşmak için vesile ve araç kabul ettiği tüm değerleri kurban kelimesiyle ifade etmek mümkündür. Diğer taraftan kurban; "Allah'a yakınlık için fidye, sadaka, nimet, mal" anlamına da gelmektedir.

 Müşrikler tanrılarına kurbanlar keser ve kanlarını putlarının üzerine sürerlerdi. Kur’an, can almak, kan akıtmak şeklinde algılanan bu Allah'a yaklaşma anlayışını değiştirmiştir. Bu konuda devrim yapmıştır. Allah'a yaklaşmak için Allah dışında “yakınlık aracı” (kurban) seçilen hiçbir şeyin, hiçbir değerin insana faydası olmayacaktır.

Kur’an şöyle der: “Dört ayaklı hayvanlardan, deve ve sığırlardan kurban edin.” Dört ayaklı hayvanlar zikredilirken,  özellikle deve ve sığırın ön plana çıkarılması insanlar için bir uyarı olmalıdır: Çünkü Allah daha az hayvanın kurban edilmesini istiyor. Mesela, bir çok  küçükbaş hayvan yerine bir deve veya sığır gibi. Hayvanlar açısından ekolojik  dengelerin bozulmaması için bu uyarı fevkalade önemli bir yaklaşımdır. “

 Kurban olarak hayvan kesilmesi

 Bu uygulama Hz. Adem’den beri süre gelen bir gelenektir. Peygamberimiz bu geleneği devam ettirmiştir.

Kur’an’da, Zilhicce ayının 10’unda mali gücü yerinde olan, her coğrafyadaki her Müslümanın kurban kesmesi gerektiğiyle ilgili bir ayet bulunmamaktadır.

 Bugünkü anlaşıldığı şekliyle uygulanan kurbanın, Hz.İbrahim’e dayandırılması da yanlıştır. Çünkü, Hz. İbrahim'in kestiği kurban adak kurbanıdır. Kuran’da zikredilen kurban sadece Hac ibadeti ile ilgilidir. Hacc zamanında Mekke dışında kesilen kurbanın dinsel sorumlulukla ilgisi bulunmamaktadır. Kur’an’da nerede ve hangi amaçla kurban kesileceği, Hacc Suresi’nin 34-37’inci ayetlerinde anlatılır. Bu ayetlerden anladığımıza göre, sadece Hacda organizasyona katılan bütün insanların ve fakirlerin yiyecek ihtiyacını karşılamak için kurban kesilir ya da o insanlara fayda sağlayacak başka bir hediye gönderilir. Meseleyi o günün şartlarında değerlendirirsek kurban konusundaki kararlarımız daha isabetli  olacaktır.

 Gelenekler Önemlidir

 Gelenekler önemlidir. Hem de çok önemlidir. Bir milletin yapı taşlarıdır gelenekler. Geleneğe itibar edilmelidir. Ancak gelenekler, gelenek olarak kalmalı, dinselleştirilmemelidir. Bir ibadetin değerli olabilmesi için mutlaka farz olması gerekmez.

Kevser suresindeki ‘venhar’ kelimesine “kurban kes” şeklinde bir anlam yüklemek yanlış olur. Kevser Suresi’nin anlamı şu şekildedir:  "Sen onların sözlerine aldırış etme de nübüvvet makamının şükrünü eda için Hakka yönel; gönlünü, sadrını, nahrını O'na aç, teslimiyetle O'nun huzurunda el-pençe divan dur! Hayırlardan (kevserden) mahrum olan sen değilsin ki! Hayırdan mahrum olanlar asıl seni mahrumiyetle suçlayan o zavallıların ta kendileridir!"  

 Hacc Suresi'nin 37’inci ayetinde, „Onların ellerinin  ve de kanlarının Allah’a ulaşamayacağı; O’na ulaşacak olanın sadece bizim takvâmız olduğu“  özellikle vurgulanmaktadır. Mezhepler kurban kesmenin hükmü hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Onlara göre kurban kesmek ya vacip ya da sünnettir.

Ebu Hanife, „şehirlerde ikamet eden şehir halkı” üzerine her sene bir defa kurban kesmek vaciptir derken, Ebu Hanife'nin iki öğrencisi Ebu Muhammed ve Ebu Yusuf ve Hanefi Mezhebinin dışında kalan üç mezhep( Şafii, Maliki ve Hanbeli) kurban müekket bir sünnettir demişlerdir.

 Ancak bir ibadet sünnettir diye değersiz sayılmaz

 Özetlemek gerekirse; Cumhurun görüşüne göre Hac ibadetinin dışında kurban kesmek farz  değildir vacip de değildir, sünnettir. Ancak bir ibadet sünnettir diye değersiz sayılmaz. Kurban ve kurban bayramı bir gelenektir. Anlamlı bir gelenektir. Bu geleneği Allah’ın rızasına uygun olarak devam ettirmek gerekir, ne kadar çok müslüman bir araya gelir de bu geleneği sürdürürse, müslim ve gayri müslim geniş kitlelere ulaştırırsa Allah’a o kadar yakın olacaklardır.

 Bizler Kur’an’ın müellefe-i kulûb kavramını dikkate alarak kurbanlarımızı kesiyoruz. Kur’an’ın ruhuna uygun olarak kurbanlarımızı, sünnet geleneği yaşasın diye burada kesiyoruz. Biz bu kurban etlerini kavurma yaparak müslim ve gayrimüslim ayrımı yapmadan pilav üstünde, salata ve ayranla birlikte misafirlerimize dil, din, ırk  ayrımı yapmadan ücretsiz olarak ikram ediyoruz.  Gelin bayramlarımızı mekanlardan, camilerden sokaklara taşıyalım!  Komşularımızla kucaklaşalım, tanış olalım..! Bayramınız hayırlara vesile olsun. “

Sonrasında Konsolos muavini Müslime Azra İlhan, haziruna, Başkonsolos Rıfkı Olgun Yücekök’ün selamını aktardı  ve katılımcıların bayramını kutladı, gurbette de olsa birlik ve beraberliğe vesile olan böyle bayramların kutlanmasının çok anlamlı olduğuna dikkat çeken ilhan; böylesine bir etkinliğe öncülük eden türk Eğitim Derneğine’de özellikle teşekkür etti.  

Sonra, Prof. DR. Felix Körner Katolik Başpiskoposun selamını getirdiğini söyledi ve Almanya’da birlikte yaşamın öneminden bahsetti. Bizler farklılıklarımıza rağmen özel günlerimizde bir araya gelerek, yaşamımıza anlam veren bu günleri bereketinden istifade edeceğiz. Mesela bugün burada kurban eti yiyeceğiz. Kurbanın Müslümanlıkta  önemli bir yeri vardır.

Daha sonra söz alan SPD Eyalet Milletvekili Derya Çağlar da Berlin halkına bu bayramın barış ve huzur getirmesini diledi.

 Konuşmalardan sonra, kurban eti kavurma yapılarak pilav üstünde ve ayran eşliğinde halka ücretsiz olarak ikram edildi.  

İlgili Haber