Ayberk Efendi’den Prens Eduard ve Reichsbürger İddialarına Dair Özel Açıklamalar

Ludwigshafen merkezli Royal Ottoman Society’nin yürüttüğü kültürel diplomasi çalışmaları, Almanya’daki tarihî hanedanlarla yeni bir bağ kuruyor. Başkan Ayberk Efendi, gazeteciler Egemen Cantürk ve Mustafa Ekşi’ye verdiği röportajda, Prens Eduard von Anhalt ile gelişen ilişkileri ve kamuoyundaki Reichsbürger tartışmalarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Royal Ottoman Society Başkanı Ayberk Efendi: “Osmanlı-Prusya dostluğu 324 yıl sonra yeniden inşa ediliyor”

Ludwigshafen merkezli Royal Ottoman Society’nin yürüttüğü kültürel diplomasi çalışmaları, Almanya’daki tarihî hanedanlarla yeni bir bağ kuruyor. Başkan Ayberk Efendi, gazeteciler Egemen Cantürk ve Mustafa Ekşi’ye verdiği röportajda, Prens Eduard von Anhalt ile gelişen ilişkileri ve kamuoyundaki Reichsbürger tartışmalarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Madem biz Osmanlı’yız, onlarda da bir Prusya var”

Royal Ottoman Society Başkanı Ayberk Efendi, Osmanlı mirasını yaşatırken, Almanya’da yaşamanın sorumluluğu gereği Alman kültürüyle temas kurmayı önemsediklerini belirtti. Tarihî bağlara vurgu yaparak, “Osmanlı ile Prusya’nın dostluğu 1701 yılında başladı. Bugün bu 324 yıllık ilişkiyi yeniden canlandırmak istiyoruz,” dedi.

ilgili Haber
Prens Eduard von Anhalt’tan çarpıcı itiraflar

İlk temas: 2010 Berlin Hilton’daki diplomatik buluşma

Bu süreç, 2010 yılında Berlin Hilton Hotel’de düzenlenen, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet’in de bulunduğu bir toplantıyla başladı. Ayberk Efendi burada Prusya Topluluğu’nun kurucusu Falka Şapka ile tanıştı. Bu ilişki, 2014’te Şarlottenburg Sarayı’nda düzenlenen Osmanlı-Prusya İmparatorluk Gecesi’yle derinleşti. Avrupa’dan gelen kraliyet mensupları ve Malezya Prensesi Raja Alina gibi isimlerin katıldığı etkinlik, hanedanlar arası sembolik bir köprü oldu.

Bismarck bağlantısı: Döbeln Sarayı’ndan Eduard’a uzanan hat

Otto von Bismarck’ın soyundan Alexander von Bismarck ile kurulan dostluk, Royal Ottoman Society’nin diplomatik ağını genişletti. Ayberk Efendi, onun davetiyle Saksonya’daki Döbeln Sarayı’na gitti. Orada düzenlenen uluslararası bir toplantıda Prens Eduard von Anhalt’la tanıştı. “Bir dönerciyi çağırsan naz yapar ama Prens Eduard davetimizi hemen kabul etti,” diyerek, Eduard’ın mütevazı tavrını vurguladı.

Ludwigshafen’da Osmanlı misafirperverliği

Tanışmanın ardından Prens Eduard, Royal Ottoman Society’nin Ludwigshafen’daki merkezine davet edildi. Karşılıklı ziyaretler ve ortak etkinlikler sonucunda, Berlin’de düzenlenen bir törende Ayberk Efendi’ye kültürel hizmetlerinden dolayı nişan takdim edildi. Eduard’ın gösterdiği yakınlık hakkında, “Kendi halkından görmediği ilgiyi bizden görünce duygulandı,” dedi.

İlgili Haber
Alexander von Bismarck, Alman-Türk İlişkilerini Değerlendirdi

Reichsbürger suçlamaları: “Bana bile Türk Nazi’si dediler”

Röportajın ikinci bölümünde Mustafa Ekşi’nin Reichsbürger yapılanmasıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Ayberk Efendi, kendisinin dahi bu yapıyla ilişkilendirildiğini aktardı:
“Bana ‘Türk Reichsbürger’i’ dediler, ‘Türk Nazi’si’ diye yazdılar. Oysa biz kültüre, tarihe ve barışa hizmet ediyoruz. Nazilerle, aşırı yapılarla hiçbir ilgimiz yok.”

“Etkinliklerimiz tamamen yasal, barışçıl ve kültüreldir”

Ayberk Efendi, Royal Ottoman Society olarak düzenledikleri tüm etkinliklerin belediye ve polis izinleriyle gerçekleştiğini belirtti:
“Bu ülkede yasa dışı bir şey yapsanız bir saniye bile duramazsınız. Ama bizim faaliyetlerimize izin veriliyor ve güvenlik sağlanıyor. Her şey yasal zeminde.”

Eduard’ın ailesi ve Nazi zulmü: “Toplu mezardan sembolik defin”

Prens Eduard’ın ailesinin Nazi döneminde yaşadığı trajediye de değinen Ayberk Efendi, babasının mezarının yıllarca bulunamadığını, sonunda sembolik bir toprağın defnedildiğini anlattı. “Asil bir hanedan mensubunun mezarının bile kaybolması büyük bir insanlık ayıbıdır,” dedi.

“Eduard tam bir sufi gibi”

Ayberk Efendi, Prens Eduard’ın kişiliğini şöyle tanımladı:
“Sanki tasavvuf eğitimi almış bir sufi gibi. Duygusal, anlayışlı, insan sevgisiyle dolu ve inançlı bir şahsiyet.”

Royal Ottoman Society’nin misyonu: Gerçek tarihe dayalı barış

Ayberk Efendi, Royal Ottoman Society olarak hedeflerinin Türk-Alman ilişkilerini yeniden barış, karşılıklı saygı ve kültürel temeller üzerinden inşa etmek olduğunu söyledi:
“Biz suni düşmanlıkları değil, tarihî hakikatleri temel alıyoruz. Türkler barbar, Almanlar Nazi algısı yalan. Gerçek dostluk burada başlıyor.”