“Denedim”: Abie Nathan’ın Barışa Adanmış Hayatı
Egemen Cantürk’ün Eléctrico 28 kitabında ölümsüzleşen savaş pilotu, bir radyo gemisine binip barışın sesini Akdeniz’den dünyaya duyurdu. Mezar taşında tek kelime yazıyor: “Denedim.”

1927 yılında İran’ın Abadan kentinde doğan Abie Nathan, daha çocuk yaşta Yahudi kimliği nedeniyle dışlanmanın ve azınlık olmanın ağırlığını hissederek büyüdü. Ailesi, İran’dan Hindistan’a göç ettiğinde Nathan’ın yolculuğu da başlamış oldu. İngiliz sömürge yönetimi altındaki Bombay’da gençliğini geçirdi. Henüz 17 yaşındayken II. Dünya Savaşı’na katılarak İngiliz ordusunda pilot olarak görev aldı. Dört yıl süren bu görev, onun gökyüzüyle bağını koparılamaz şekilde pekiştirdi.
1948 yılında, İsrail’in kuruluşuyla birlikte Filistin topraklarında yeni bir çatışma başladı. Abie Nathan, İsrail Hava Kuvvetleri’nde savaş pilotu olarak görev aldı. Arap-İsrail Savaşı sırasında Haifa yakınlarında bir Arap köyünü bombaladığı sırada, vurduğu evden yükselen çığlıklar onu sonsuza dek değiştirdi. O bombalamanın ardından, yaralılar arasında yaşlı bir kadının olduğunu öğrendiğinde, derin bir vicdan muhasebesine girdi.
“Bir daha asla savaşmayacağım,” diyerek orduyu terk etti. Savaşın acımasız yüzünü görmüş biri olarak artık şiddete değil, barışa hizmet edecekti.
Barış İçin Uçan Adam
Sivil hayata Tel Aviv’de bir restoran açarak döndü. Ancak savaş uçağından inen bu adam için barış bir masa başında değil, yine gökyüzünde aranmalıydı. 1960’ların başında, bir gün Akdeniz’in masmavi gökyüzüne bakarken aklına çılgın bir fikir geldi: Barış için uçmak. Biriktirdiği parayla kendi uçağını yaptı. Tek motorlu, pervaneli bu uçakla Mısır’a uçmaya karar verdi. Amacı, dönemin Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdülnasır’a doğrudan barış mesajı iletmekti.
Uçağının üzerine “Şalom 1 (Barış)” yazdı. Tel Aviv’den havalanan Abie Nathan, Akdeniz’in üzerinde süzüldü ve Port Said kentine indi. İsrail ve Mısır radarlarından kurtulmayı başaran bu usta pilot, güvenlik güçleri tarafından şaşkınlıkla karşılandı. “Bu adam nereden çıktı? İsrail ajanı mı?” soruları havada uçuşurken, Nathan barıştan başka bir amacı olmadığını dile getirdi.
Ancak mesajını Nasır’a ulaştıramadan Mısır’dan sınır dışı edildi. İsrail’e döndüğünde ise bu kez kendi devleti tarafından tutuklandı. Barış çağrısı, kendi ülkesinde cezaeviyle karşılandı.
Voice of Peace: Sesin Ötesinde Bir Direniş
Hapisten çıkan Nathan yılmadı. Bu kez barış mesajını daha büyük kitlelere ulaştırmanın bir yolunu aradı. Hayali, Akdeniz açıklarında bir barış gemisi üzerine kurulmuş, özgür bir radyo istasyonuydu. Tüm Ortadoğu’ya hitap edecek, Arap ve Yahudi gençlerin aynı melodilerde buluştuğu bir ses olacaktı.
Gemi bulmak kolay olmadı. Tüm dünyayı gezdi, aradığı eski gemiyi nihayet Hollanda’da buldu. Ancak gemi döküntü halindeydi. Cebinde beş kuruşu kalmıştı. Yardımına Beatles’ın efsanevi üyesi John Lennon yetişti. Lennon, kampanya başlattı, 300 bin dolar toplandı. Gemi New York limanına demir attı, içindeki ekipmanlarla birlikte 1972’de “Voice of Peace” (Barışın Sesi) hayata geçti.
Radyo kısa sürede ün kazandı. İsrail, Lübnan ve Mısır açıklarında dolaşan gemi, yayınlarıyla milyonlara ulaştı. Gloria Gaynor gibi dünya yıldızları radyoyu ziyaret etti. İsrail askerleri, kışlalarda gizlice bu kanalı dinledi. Müzik, mesaj, dayanışma; hepsi bu radyo frekansında birleşti.
Ancak bu başarı, politikacıları rahatsız etti. İsrail, uluslararası sularda faaliyet gösteren bu gemiyi susturamadı ama sürekli taciz etti. Yine de Nathan yılmadı. Yayınlara devam etti.
Yardım Eli Uzanıyor
Reklam gelirleri arttıkça, Nathan bu parayı yardım projelerine yönlendirdi. Afrika ve Asya’da binlerce kişiye yardım ulaştırdı. Etiyopya, Kenya, Bangladeş gibi ülkelerde açlıkla mücadele eden insanlara destek oldu.
Aynı zamanda siyasi hamlelerde de aktifti. İsrail’in işgal politikalarını açıkça eleştiriyor, yerleşimci hareketleri kınıyor, gerektiğinde açlık grevine başvuruyordu. 1989 yılında İsrail mahkemesi tarafından hapse atıldı. Askelon Cezaevi’nde yattı. Yaşamının son yıllarında artık yorgundu. Açlık grevleri, soruşturmalar, baskılar onun bedenini zayıflattı. Parasız, yalnız ve yorgun bir şekilde 2001 yılında Tel Aviv’de, 81 yaşında hayata veda etti.
Mezar taşına sadece tek kelime yazıldı:
“DENEDİM.”
⸻
Onun İçin Ne Dediler?
Simon Perez (İsrail Eski Cumhurbaşkanı):
“Harika bir radyoydu. Severek dinliyordum. Tek kusuru yasa dışı olmasıydı.”
Yoko Ono (Sanatçı):
“O, barışın ne kadar önemli olduğunu dünyaya gösterdi. Sıradan bir hayalperest değildi.”
Gideon Levy (Haaretz Gazetesi):
“Onun ismini artık hiçbir yerde göremezsiniz. Ama kan döken askerlerin adları meydanları dolduruyor. Abie Nathan’ın bir saat bile hapiste kalması İsrail için kara bir lekedir.”
Robbie Oven (Voice of Peace DJ’i):
“O bir radyo kanalından çok daha fazlasıydı.”
⸻
Kaynak:
Bu haber metni, gazeteci-yazar Egemen Cantürk’ün Eléctrico 28 adlı kitabında yer alan sayfalardan derlenmiştir.