Unutulanlar Dünyası
Unutulanlar Dünyası: Ekonomist’in 2025 Projeksiyonundaki Büyük Eksiklikler

Ekonomist dergisinin “The World Ahead 2025” başlıklı kapağı, küresel gündemin belirleyici başlıklarını güçlü bir şekilde tasvir ediyor. Ancak bu kapak, bir taraftan dikkat çekerken diğer yandan önemli eksiklikleri ve göz ardı edilen meseleleri de açığa çıkarıyor. Özellikle Gazze, Filistin, fakirlik ve baskıcı rejimlerin dünya gündemindeki yeri sorgulanmadan geçilmiş görünüyor. Bu durum, kapağın eleştirel bir şekilde yeniden değerlendirilmesini gerektiriyor.
Görmezden Gelinen Soykırımlar ve İnsanlık Dramları
Kapakta güçlü liderler, küresel ekonomiler ve nükleer tehditler vurgulanırken, dünya genelinde yaşanan insani krizler neredeyse tamamen görmezden gelinmiş durumda. Özellikle Gazze’deki trajedi ve Filistin halkının yıllardır süren sistematik zulmü, dünya politikasında hak ettiği yerden sürekli uzak tutuluyor. 2025’e dair bir projeksiyon sunarken, İsrail-Filistin çatışmasındaki dengesiz güç ilişkisi, toplu cezalandırma politikaları ve insan hakları ihlalleri neden yok sayılıyor?
Soykırıma varan bu tür baskılar, yalnızca Gazze ile sınırlı değil. Dünyanın birçok bölgesinde fakirlik, savaş ve baskıcı rejimlerin uyguladığı zulüm, milyonlarca insanın yaşamını tehdit ediyor. Ancak Ekonomist’in kapağı, bu meseleleri uluslararası sistemin “önem sıralamasında” alt basamaklara yerleştiriyor ve böylece bu sorunlara kayıtsız kalmayı adeta normalleştiriyor.
Küresel Fakirlik ve Eşitsizlik: Sessizlik Hakim
Kapakta ekonomik semboller öne çıkarılsa da, bu imgeler yoksullukla mücadele ve gelir eşitsizliğine dair hiçbir anlam taşımıyor. Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler raporlarına göre, pandemi sonrası dönemde gelir uçurumu daha da derinleşti. Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve diğer bölgelerde milyonlarca insan, temel sağlık ve eğitim hizmetlerinden bile yoksun kalırken, bu krizler 2025 öngörülerine dahil edilmemiş.
Küresel ekonomik büyüme tartışılırken, bu büyümenin kimler için ve hangi bedellerle gerçekleştiği sorgulanmıyor. Zengin ve fakir arasındaki uçurum büyürken, 2025’in sadece büyük güçler için “ilerleme” anlamına geleceği gerçeği görmezden geliniyor.
Baskıcı Rejimler: Eleştirinin Yokluğu
Kapaktaki liderler arasında Putin ve Xi Jinping gibi otoriter rejimleri temsil eden figürlere yer verilmiş. Ancak bu liderlerin baskıcı politikaları, insan hakları ihlalleri ve muhalefeti susturmaları açıkça eleştirilmemiş. Özellikle Orta Doğu, Asya ve Afrika’daki baskıcı rejimlerin dünya düzenine etkisi, tartışmaya açılmamış.
Filistin gibi, dünyanın pek çok yerinde demokrasi ve özgürlük talepleri bastırılmaya devam ediyor. Halk ayaklanmalarının susturulması, gazetecilere uygulanan şiddet ve temel insan haklarının ihlalleri, küresel düzenin vicdani hesaplaşmasında hâlâ “önemsiz” birer detay olarak görülüyor.
Ekonomist’in Sessizliği: Taraflılık mı, Stratejik Körlük mü?
Ekonomist gibi prestijli bir yayının, dünya genelindeki sistematik eşitsizliklere, soykırımsal uygulamalara ve baskıcı rejimlere gereken dikkati göstermemesi, eleştirilmeyi hak ediyor. Bu durum, yayın organlarının önceliklerini belirlerken tarafsız kalamadığını düşündürüyor. Küresel liderler ve ekonomik dengeler üzerine yapılan tahminler, insani krizlere yer vermediğinde, bu tahminler eksik ve taraflı kalıyor.
Eksik Bir Gelecek Tablosu
“The World Ahead 2025” kapağı, önemli meseleleri masaya yatırırken bir o kadar hayati başlıkları göz ardı ediyor. Gazze ve Filistin halkının mücadelesi, küresel fakirlik, baskıcı rejimlerin yükselişi ve gelir eşitsizliği gibi konuların yok sayılması, küresel bir “sessizlik komplosu” gibi değerlendirilebilir.
Dünya, yalnızca büyük liderlerin ve ekonomik güçlerin etrafında dönmüyor. Gerçek anlamda “2025’e dair bir projeksiyon” yapmak, ezilenlerin, susturulanların ve görmezden gelinenlerin hikayelerini de içermelidir. Çünkü tarih, yalnızca güçlülerin değil, unutulanların da izlerini taşır.