Enkazdaki Yerel Medya Kurtarılacak mı?
Deprem bölgesinde gazeteciler de aileleriyle birlikte hayatını kaybederken, enkaz altındaki yerel medya kuruluşları da halkın gözü, kulağı olabilmek için yeniden gazetecilik yapabilmeleri için destek talep ediyor
Türkiye’nin derinden sarsıldığı, binlerce can kaybı verdiği Kahramanmaraş merkezli depremde bölgedeki gazeteciler hayatlarını yitirirken, enkaz altındaki medya kuruluşlarıyla birlikte yerel gazetecilik destek bekliyor.
Kahramanmaraş’la birlikte 6 Şubat sabahı Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Malatya ve Kilis’in yıkıma uğradığı deprem nedeniyle binlerce konut yanı sıra iş yerleri de enkaza dönüştü. Bu kentlerdeki küçük esnaf eğer hayatta kaldıysa belki sevdikleri, tanıdıkları, komşularının yanı sıra geçim kaynağını da kaybetti. Deprem bölgesinde önemli ölçüde gelirini esnaf ile yürüttüğü yakın iş birliğiyle abonelik ve reklamlarla sağlayan yerel medya kuruluşları da enkaz altında kaldı.
Depremde enkaz altında 18 Şubat itibariyle son belirlemelere göre; Adıyaman’da Burak Alkuş (Adıyaman Ses), Hidayet Özdemir (Gazeteci -Yazar), İskender Korkut (Mercan TV), Kemal Öner (Adıyaman Telgraf), Muhammed Akan (Adıyaman Haber) Ruhi Akan (Jet Haber), Yunus Emre Doğan (Mercan TV), Zübeyir Pektaş (Halkın Sesi), İsmail Hakkı Koçak (Mercan TV), Fatih Bayın (Radyo Tek), Hatay’da Ayşe Figen Arlı (İskenderun Ses), Haluk Arlı (İskenderun Ses), Burak Milli (AA), Gökhan Aklan (İHA), İzzet Nazlı (DHA), Neşet Alkan (Haber Ekspres), Erhan Yılmaz (23 Temmuz) Mehmet Tekin (Emekli Gazeteci), Hasan Seid Okay (Emekli Gazeteci), Kahramanmaraş’ta Mustafa Yüzbaşıoğlu (Bugün), Aziz Çevlik (Manşet), Fatih Nalbantbaşı (Maraş Medya Merkezi), Adana’da ise Meltem Özgen (CRT/TV sunucusu) hayatını kaybetti.
Yerel medya kuruluşları veya ulusal medya için bölgede görevli gazeteciler, sevdikleriyle birlikte hayata veda ederken; deprem bölgesinde yıllardır tarihe, yaşananlara tanıklık etmiş medya artık varoluş mücadelesinde.
Bölgede bağımsız cumhuriyet dönemine ve ardından Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı alındığı günlere tanıklık etmiş Hatay’ın yerel medyası da nasıl yeniden var olacağı sorusuyla karşı karşıya. Gözler, Türkiye’de yerel medya kuruluşları için önemli gelir aracı konumundaki resmi ilan gelirleri dağıtımından sorumlu Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından önümüzdeki hafta içerisinde hangi destek kalemleri belirleneceğine çevrildi.
Gazeteciler, ne matbaa, ne fotoğraf makinesi, ne bilgisayar elle tutulacak herhangi bir cihaza artık sahip olmadıklarını belirterek, gazetecilik mesleğini devam ettirebilecekleri şekilde desteklenmeye ihtiyaçları olduğu görüşünü paylaşıyor. Deprem bölgesinde yeniden yerel medya kurulabilmesi için BİK’in 6 Şubat günü açıkladığı borç erteleme kararından daha kapsamlı önlemler gerektiği aktarılıyor. Yerel medya temsilcileri, artık abonelik geliri sağlayabilecekleri esnaf ve işletmeciler bulunmadığını da işaret ederek, önümüzdeki birkaç yıl içinde kentler inşa edilse dahi herkes kendi acısı ve bütçesi derdinde olacağı için medyaya kaynak ayrılamayacağı vurgulanıyor.
BİK’in 21 Şubat’taki olağanüstü toplantısıyla kapsamlı destek adımları açıklaması talep ediliyor.
“Atatürk’ün aldığı memleketi bırakmaya niyetim yok”
Antakya kent merkezinde yakınlarını enkaz başında beklediği 10. gününde Hatay Gazeteciler Cemiyeti’nin önceki dönem başkanı Abdullah Temizyürek, yaşadığı acıyla birlikte VOA Türkçe’ye mesleğini yine de sürdürebilmek istediğini anlattı. Temizyürek, İnönü Bulvarı’ndaki çok katlı apartman enkazı altındaki sevdiği üç kişiyi defnetmek dışında henüz bir şey düşünemediğini ama iki gazete sahibi olarak personeline karşı da sorumlu olduğunu söyledi.
Hatay gazetesi ve Hatay Söz gazetesi sahibi Temizyürek, personelinden dört aileyi kaybettiklerini belirterek, “Hatay’ın yerel medyasıyla ayağa kalkması uzun bir süreç olacak. Üç, beş yıl olur. Bu korkuyu yaşayanlar geri döner mi bilemiyorum. Ama dönmeleri lazım ki burası bizim memleketimiz, topraklarımız. Atatürk’ün aldığı memleketi başkalarına bırakmaya benim şahsen niyetim yok. Ben gitmeyeceğim, buradayım. Ailemi emin olduğum bir yere yerleştirerek yeniden Antakya’ya geri döneceğim” dedi.
“İnternet haberciliğiyle de olsa gelişmeleri duyurmalıyız”
Hatay’dan binlerce insan göç ettiği için artık bundan sonra yaşanacaklardan onları da haberdar etmek, deprem sonrasında neler olduğuna tanıklık etmek gerektiğini söyleyen Temizyürek, deprem nedeniyle bölgeye gelmiş gazeteciler ister istemez ayrılacağı için “Ben Hatay’ı anlatmaya devam etmemiz gerektiği düşüncesindeyim. Ama herkes şokta. Bizim görev yapmamıza ihtiyaç var diye düşünüyorum. İnternet haberciliğiyle de olsa elimizden geldiğince gelişmeleri duyurmamız gerekiyor” diye konuştu.
BİK’ten 21 Şubat gününde gerekli destek için açıklama yapılmasını beklediklerini kaydeden Temizyürek, ama şimdiden hangi destekler, yardımlarla nasıl ilerleyebileceklerini henüz bilemediğini ifade etti.
“Biz iki-üç yıl abonelik, reklam desteği isteyemeyiz”
Kent Medya Ajansı sahibi Mustafa Gönüleri de, Hatay’ın ilçesi İskenderun’da kaybettikleri can kayıplarını günler sonrasında enkazdan çıkartabildiklerini anlatarak, yerel medyaya gelir sağlayan esnaf kente ne zaman dönecek, ne zaman hayat canlanabilecek bilmediklerini ve deprem öncesinde Hatay’ın çok güçlü bir yerel medyası bulunduğunu dile getirdi.
İskenderun’da 11. günde sorularımızı yanıtlayan Gönüleri, Şehit Pamir Caddesi’nin ara sokağındaki çarşıda enkaz olmuş iş yerini göstererek, gazetecilik yapabileceği hiçbir cihazı kalmadığını söyledi. Yakınlarını, komşularını gömdüğünü artık kendi ailesini nasıl geçindireceğini düşünmeye başladığını kaydeden Gönüleri, deprem öncesinde sadece İskenderun’da sekiz gazete bulunduğunu ve en az sigortalı üç personel zorunluluğu düşünüldüğünde, sigortasız dağıtıcısı gibi çalışanlarıyla, dağıtım bayileriyle sabit maaş geliri olmaksızın yerel medyadan ailesini geçindirenleri anımsattı.
Gazeteci Mustafa Gönüleri, “Bu saatten sonra bizler, yerel medya olarak esnaftan nasıl destek isteyebiliriz ki. İskenderun’nun Pac Meydanı tamamıyla yıkıldı. Çarşı içindeki esnaf dükkanını, iş yerini açabilecek durumda değil. Biz esnaftan birkaç ay sonra dahi abonelik, reklam desteği talep ettiğimizde bizi kovacaktır. İşiniz gitmiş, belki elemanlarınız ölmüş, üzerine bir yerel gazeteci gelmiş destek isteyecek, kovarsınız. Biz iki-üç yıl kimseden abonelik, reklam parası isteyemeyiz. Her şey bitti, yerel basın sorunu mu kaldı? Evet gazeteciler derdi var. Yerel basın iyi–kötü günlerinde insanlarımızın yanındaydı. Şimdi yerel basın emekçisi insanlar ne olacak?” diye konuştu.
Mersinli gazeteciler de meslektaşlarına desteğe geldi
Mersin Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Ahmet Ünal ise, Hatay’da 12 gazeteci ölümü ardından meslektaşlarıyla dayanışma amacıyla geldiği Antakya’da deprem sonrasındaki 10. günde sorularımızı yanıtladı.
Hatay’daki meslektaşlarına Mersin’den son birkaç gündür yardımcı olmak için geldiklerini belirten Ünal, Antakya’da günlük sekiz gazete bulunduğunu kaydederek, ne yazık ki artık kentte gazete yayınlama olanağı kalmadığını söyledi. Mutlaka Hatay’ın yeniden hayatına devam etmesi için gazetecilere destek olunması gerektiğini vurgulayan Ünal, “Gazeteciler geçici olarak bazıları ailelerini yerleştirmek için köylere ya da yakın yerlere gittiler ama dönecekler. Gazetecilik de yapacaklardır. Hatay tarih boyunca vardı, bundan sonra var olacak. Mustafa Kemal’in de özel önem verdiği bir yerdi. Hatay’daki gerçek ölüm sayısı ise önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak” dedi.
BİK 6 Şubat’ta hangi destek adımlarını açıkladı?
Basın İlan Kurumu’ndan (BİK) 6 Şubat deprem gününde yapılan açıklamayla (https://bik.gov.tr/kurumsal-haberler/kamuoyu-aciklamasi-3/) şu kararlar ilan edilmişti:
“1- Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Malatya, Osmaniye ve Kilis illerindeki süreli yayınlarımızın ilan ve reklam yayımından doğan alacakları erken ödeme planına dahil edilmiştir.
2- Anılan illerimizde bulunan süreli yayınlarımıza yönelik kesinleşen mahsup ve müeyyide kararlarının uygulamasına 3 ay süreyle ara verilmiştir.
3- Bölgedeki basın mensuplarımıza verilen kredilerin geri ödemeleri 3 ay süreyle ötelenmiştir.
4- Depremden etkilenen illerdeki görevler
- Adana Şube Müdürlüğü - Bursa,
- Gaziantep Şube Müdürlüğü - Konya,
- Hatay Şube Müdürlüğü - İzmir,
- Kahramanmaraş Şube Müdürlüğü - Samsun,
- Malatya Şube Müdürlüğü - Ankara,
- Şanlıurfa Şube Müdürlüğü - Antalya şube müdürlüklerince tarafından süresiz olarak yürütülmesi uygun görülmüştür.
5- Depremin bölgedeki etkisi netleşince veya yaşanabilecek muhtemel gelişmeler karşısında, Basın İlan Kurumu Genel Müdürüne doğrudan inisiyatif ve tedbir alması yönünde yetki verilmiştir.
Kurumumuz, bundan önce yaşanan tüm felaketlerde olduğu gibi bugün de basınımızın ve sektör çalışanlarımızın yanında olmaya, her türlü imkan ve kolaylığı sağlamaya devam edecektir.”
Yıldız Yazıcıoğlu