Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’dan PKK ve Anayasa Değişikliği Üzerine Çarpıcı Değerlendirmeler

Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, PKK’nın Geleceği ve Anayasa Değişikliği Hakkında Önemli Değerlendirmelerde Bulundu

Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’dan PKK ve Anayasa Değişikliği Üzerine Çarpıcı Değerlendirmeler
Mustafa Ekşi, Prof. Dr. Aytuğ Atıcı ile Türkiye’nin siyasi gündemi üzerine gerçekleştirdiği sohbetin ardından birlikte görüntülendi.
Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’dan PKK ve Anayasa Değişikliği Üzerine Çarpıcı Değerlendirmeler

Medya.Berlin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Ekşi, 26. Dönem CHP milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı ya Türkiye’nin siyasi gündemini sordu. Özellikle Devlet Bahçeli’nin son çıkışları ve PKK’nın geleceği üzerine yapılan değerlendirmeler dikkat çekici görüşlere yer veriyor.

Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan Meclis’te konuşsun” çıkışını basit bir siyasi söylem olarak görmediğini belirtti. Bahçeli’nin bu çıkışının arkasında uzun zamandır planlanmış ve hükümetin stratejik adımlarının bir parçası olduğuna inandığını ifade eden Atıcı, devlet güçlerinin Öcalan ile görüştüğünü ve bu konuda onay aldığını düşündüğünü söyledi. Atıcı, ABD’nin de Kandil ile görüşerek PKK’yı ikna etmeye çalıştığını öne sürdü.

İlgili Haber
Abdurrahim Semavi’den Aydınlık’a Sert Tepki: Sahi sahipleriniz mi attırdı size bu manşeti..?

Atıcı, Bahçeli’nin bu açıklamasının bir sonucu olarak PKK’nın kendini feshetmesinin gündeme gelebileceğini ve bu durumun iç siyasette AK Parti ile MHP’nin kullanacağı önemli bir argüman olacağını belirtti. “PKK’nın kendini feshetmesi, özellikle hükümet tarafından, ‘Bakın, PKK’yı biz bitirdikdiyerek siyasi bir kazanıma dönüştürülmek istenebilir” ifadelerini kullanan Atıcı, PKK’nın zaten fiilen zayıfladığını ve YPG’nin PKK’nın yerini aldığını da ekledi.

Atıcı’ya göre PKK’nın kendini feshetmesi, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarını uluslararası hukuk açısından zor bir duruma sokabilir. “PKK, ABD, Avrupa Birliği ve NATO ülkeleri tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilmekte, ancak YPG terörist olarak kabul edilmemektedir. YPG’yi terör örgütü olarak kabul eden tek ülke Türkiye’dir,” diyen Atıcı, PKK’nın kendini feshedip YPG’nin yerine geçmesi durumunda Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarının gayrimeşru sayılabileceğini vurguladı.

Bu gelişmelerin Türkiye’nin uluslararası hukuk çerçevesinde bir “tuzağa” düşmesine yol açabileceğine dikkat çeken Atıcı, “Eğer PKK bitirilecekse, YPG de bitirilmelidir. Aksi takdirde, PKK kendini feshedip YPG’ye alan açarak Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarının meşruiyetini kaybettirebilir. Bu durum, Suriye ve Irak’ta yeni Kürt devletlerinin kurulmasını kolaylaştırabilir,” değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa Ekşi’nin sorularıyla gündeme dair yaptığı bu analizde Atıcı, PKK ve YPG konusundaki tutumun, Türkiye’nin uluslararası ilişkileri açısından kritik bir önem taşıdığını belirtti. Atıcı, mevcut gelişmelerin Türkiye’nin güvenlik ve bölgesel çıkarlarını tehdit edebileceğini ifade ederken, hükümetin ve devlet yetkililerinin attığı adımları dikkatle izlemek gerektiğine dikkat çekti.

Ekşi’nin başka bir sorusu üzerine yeni anayasa konusundaki düşüncelerini de paylaşan Atıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. yılında sıfırdan bir anayasa önerisini başlatmasını önemli bir hamle olarak değerlendirdi. Atıcı, “Eğer Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş anayasa değişikliği konusunda ciddi adımlar atmak istiyorsa, bunu basit bir gündem değiştirme olarak değerlendirmemek lazım,” dedi.

Prof. Dr. Atıcı, anayasa değişikliğinin 3. ve 4. maddelerinin de tartışılmaya açılmasının ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un 3. maddenin değiştirilebileceğine yönelik söylemlerinin ve bazı siyasi parti liderlerinin 4. maddenin değiştirilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarının, Erdoğan’ın yönlendirmesi olmadan yapılacak söylemler olmadığını belirtti. Atıcı, bu durumun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kez daha seçime girebilmesi için bir kurgu yapılmak istendiğinin işareti olabileceğini ifade etti.

Atıcı, anayasa değişikliği tartışmalarının ilk dört madde üzerine yoğunlaşmasının, esas amacın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden seçime girmesini sağlamak olabileceğini öne sürdü. “Bu kimin işine yarar?” diyen Atıcı, laik ve demokratik bir cumhuriyeti savunmayan çevrelerin bu değişikliklerden fayda sağlayabileceğini iddia etti. Erdoğan’ın laiklikten hoşlanmadığını belirten Atıcı, bu değişikliklerin Türkiye’nin laik ve demokratik yapısını zayıflatabileceğini vurguladı.

Atıcı, “MHP, PKK’yı bitirdiği için bu süreçten memnun olabilir. Ancak anayasa değişikliğinin, PKK ve YPG gibi konuların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Anayasa değişikliği, yalnızca bir siyasi araç olarak değil, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek önemli bir adım olarak değerlendirilmeli,” dedi.

İlgili Haber
Türkiye’de Yeni Anayasa Talebi ve Jeopolitik Riskler