Ukrayna Savaşı AB’yle İlişkileri Neden İyileştirmedi?

Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde Ukrayna'daki savaş nedeniyle yeniden müzakere süreci kapısını açacak olumlu ivme yakalanamadığı ve ancak gelecek seçimler sonrasında enerji, ekonomi ve iklim başlıklarında adımlar atılabileceği öngörülüyor

Ukrayna Savaşı AB’yle İlişkileri Neden İyileştirmedi?

Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde Ukrayna'daki savaş nedeniyle yeniden müzakere süreci kapısını açacak olumlu ivme yakalanamadığı ve ancak gelecek seçimler sonrasında enerji, ekonomi ve iklim başlıklarında adımlar atılabileceği öngörülüyor.

Ankara, Ekim 2005 itibariyle tam üyelik müzakere süreci yürütmeye başladığı AB ile özellikle 2016 sonrasında yaşadığı karşılıklı güvensizlik krizi içerisinde AB’nin Türkiye’nin coğrafi, tarihsel, askeri ve ekonomik rolüne yeterince değer vermediği görüşünde. VOA Türkçe’nin edindiği bilgilere göre; AB’nin yakın gelecekte yeni üyeler kabul edemeyeceği, dolayısıyla genişlemeyeceği görüşünden hareketle Fransa’nın önerisiyle Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) kurulduğu anımsatılarak, Ankara’nın Brüksel’den artık Gümrük Birliği gibi karşılıklı çıkarlar açısından somut iş birliği alanlarında adımlar beklediği vurgulandı. Ancak bunun ne zaman olacağı noktasında ise, Türkiye’deki gelecek Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri sonuçlandıktan (iktidar değişse de değişmese de) sonrası işaret edildi.


Karadeniz’de 24 Şubat 2022’de fitili ateşlenen savaş ile Ankara – Brüksel ilişkilerini, dondurulmuş üyelik müzakere sürecini canlandırma olanağı ortaya çıktığı ancak taraflarca bu önemli fırsattan yararlanılmadığı dile getirildi. Türkiye’nin, Karadeniz’deki savaşta tümüyle Batı/Avrupa yanında durma pozisyonu yerine Rusya’yla Batı arasında arabuluculuk rolünü seçtiği hatırlatılarak bunun da “Türkiye gerçekten AB üyesi olmak istiyor mu?” sorusuna neden olduğu aktarıldı. Savaş ile ortaya çıkmış fırsat kapısını, Ankara – Brüksel’in açamamasına gerekçe olarak ayrıca “Türkiye’nin Kopenhag kriterleriyle uyumsuzluğu” ve “AB Konseyi’nin Türkiye aleyhine Aralık 2019’daki kararlarındaki yaklaşımını devam ettirmesi” de paylaşıldı.

Avrupa’nın Türkiye’yle AST ve NATO üzerinden ilişkisi

AB’nin genişlemesi bakımından Türkiye’yle birlikte Arnavutluk, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Ukrayna ve Moldova’nın aday ülke statüsünde, Kosova ile Bosna Hersek ve son olarak Gürcistan da potansiyel aday ülke statüsünde. Rusya’nın Ukrayna’ya işgal girişimi başlatması üzerine AB’nin 24 Haziran 2022’de Ukrayna ve Moldova’ya aday ülke statüsü vermesi, Gürcistan’ı potansiyel aday ilan etmesi “konjonktürel ve siyasi karar” olarak yorumlandı.

AB’nin genişlemesi yerine Avrupa, Ekim 2022’de ilk toplantısı Prag’da gerçekleştirdiği AST’yle nasıl bölgesel adımlar atacağını 1 Haziran’da Moldova’nın başkenti Kişinev’de yeni kararlarıyla ortaya koyacak. O tarihte Türkiye’nin ise, eğer 14 Mayıs itibariyle seçimler yapılmış olursa yeni iktidar şekillenmiş olacağı için AST’yle ilgili tutumu ise henüz tartışmalı.

Avrupa’nın güvenliği açısından Ukrayna’daki savaş ile birlikte Ankara’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’yle caydırıcı askeri güç olarak NATO’nun önemli parçası olduğu gerçeğiyle değerlendirme yapılmadığı ifade edildi. “NATO’nun AB’nin ordusu olması noktasında kaçınılmaz şekilde Türkiye’nin AB üyeliğini konuşmak gerektiği” ancak bunun AB üyesi konumlarıyla Yunanistan ve Rum taraflarınca engellendiğine işaret edildi.

Gümrük Birliği’nde güncellenmeme krizinde son durum

Türkiye – AB ilişkilerinde, geçmişte olumlu ajanda oluşturulması iddiasıyla güncellenmesi tartışmaya açılmasına rağmen Gümrük Birliği’yle ilgili AB üyesi ülkelerce AB Komisyonu’na yetki verilmemesi sıkıntı kaynağı olarak altı çizildi. Mevcut durumda Gümrük Birliği Ortaklık Komitesi’nin iki kez toplandığı, Ankara ile Brüksel’in karşılıklı anlaşmayı ihlal suçlamalarıyla bildirimlerde bulunduğu ancak nihai çözüm yönünde gelişme sağlanmadığı aktarıldı.

AB Ticaret Komiseri ile Ticaret Bakanı’nın müzakerelerine rağmen tarım sektöründe bazı başlıklar ile özellikle hizmetler sektörünü kapsayacak şekilde Gümrük Birliği’nin güncellenmesi noktasında somut gelişme olmadı. Ancak Türkiye, yeşil dönüşüm dolayısıyla da ticaret, tarım ve iletişim başlıklarında önemli ekonomik ilişkiler yürüttüğü AB’yle sıkıntılar yaşamamak için AB müktesebatını hayata geçirme kararlılığında.

Yeşil Avrupa hedefini iyi takip ettiğini de kaydeden Ankara tarafı, rüzgar türbini ve hidrojen enerjisi yatırımlarını gündemine aldığı mesajını da AB’ye iletti.

Seçimler sonrasında AB’nin en azından üyelik müzakeresi değil ama Gümrük Birliği için AB Komisyonu’na yetki vermesi beklentisi var.

Yıldız Yazıcıoğlu