GERÇEK MUTLULUK

Mutluluk; hayat yolculuğumuzda karşımıza çıkan engebeli yollarda rotayı değiştirebilmek, yolculuk esnasında kendimizi geliştirebilmek, yolculuğun her anını yaşayabilmek ve yeni yollar keşfetmeye cesaret edebilmektir.

GERÇEK MUTLULUK

Geçenlerde sosyal medyada gördüğüm ve beni gerçekten çok etkileyen İtalyanca bir söz hakkında yazmak istedim.

“ LA VERA FELİCİTA STA NE VİAGGO, NON NELLA META”
“GERÇEK MUTLULUK VARIŞ NOKTASINDA DEĞİL YOLCULUKTADIR.”
Peki biz bu yolculuğu nasıl geçiriyoruz?
İster engebeler olsun, isterse de düzlükler, her anını hissederek ve deneyimleyerek mi geçiyor yolculuğumuz? Ya da; bir an önce varış noktasına ulaşmak için geçtiğimiz yolları ıskalıyor muyuz?
İnsan hayatı bebeklikten, yaşlılığa kadar çeşitli evrelerden oluşur. Bu evreler arasında en keyifli yolculuk ise çocukluk dönemindeki yolculuktur.  Çünkü çocukken insan; büyüme yolculuğunun her anını hisseder, her anını deneyimler ve yaşar. Varış noktasını düşünmez,  mutluluğu herhangi bir şarta bağlamaz.
Oysa yaş ilerledikçe hayat yolculuğumuzda mutlu olmayı hep bir şarta bağlamaya başlarız.
Yaşla birlikte;
·        Mezun olursam mutlu olurum,
·        Hayatıma biri girerse mutlu olurum,
·        Evlenip kendi evimi kurarsam mutlu olurum,
·        İşe girersem mutlu olurum,
·        Çocuğum olursa mutlu olurum,
·        Bir arabam olsun mutlu olurum,
·        Evim olsun mutlu olurum gibi koşullar başlar ve bu liste uzar gider.
Ancak bu koşulların hiçbir zaman sonu gelmez. Biri biter biri başlar ve bittiği gibi de sanki hiç olmamış gibi başa dönülür. Çünkü hayaller gerçekleşince, büyüsü ve heyecanı da biter ve  rutinleşir. Oysa gerçek olan mutluluğu bir şarta bağlamadan, her anın tadına varabilmek, yaşanılanlar ne olursa olsun kabullenmek ve mutlu olmayı başarabilmektir.
Hayat yolu virajlı bir yoldur. Çıkışları olduğu gibi inişleri de vardır ve bu yolda her zaman mücadele olacaktır. Bu nedenle, mutluluğu her zaman yolun sonunda aramak vakit kaybından başka bir şey değildir.
Aslolan şudur ki; gerçek mutluluk, insanın her şeyden önce kendi varlığıyla mutlu olabilmesi kendini sevmesi ve öncelikle, elindekilerle, tek başına mutlu olabilmeyi başarabilmesidir. Tek başına yaşamayı ve tek başına mutlu olmayı başarabilen insan gerçek anlamda başarılı ve mutlu insandır. İnsan sosyal bir varlıktır ve elbette ki çevresinde eş, dost, arkadaş olmasını ister ve bu durum gereklidir. Ancak hayat yolculuğunda insanın karşısına hangi engebelerin çıkacağı da bilinmez bir gerçektir. Dolayısıyla, her insan öncelikle mutluluğu başka yerde, başka kimsede, başka şeylerde değil ilk olarak kendinde aramalıdır ki diğer şartlar olmasa bile, mutlu olmayı başarabilsin.
Unutmamak gerekir ki, zaman durmaz ve ilerler. Zaman, kimseyi ne bir dakika, ne bir saniye, ne de bir salise beklemez. Bu nedenle, mutlu olmak için içinde bulunduğunuz ‘an’ dan daha iyi bir an yoktur.
Öyleyse,
·        Nefes almak mutluluktur,
·        Oturmak mutluluktur,
·        Yürümek mutluluktur,
·        Uyumak mutluluktur,
·        Konuşmak mutluluktur,
·        Susmak mutluluktur,
·        Çalışmak mutluluktur,
·        Çiçeği koklamak mutluluktur,
·        Kitap okumak mutluluktur,
·        Yazmak mutluluktur,
·        ...........................................
Yani mutluluk; hayat yolculuğumuzda karşımıza çıkan engebeli yollarda rotayı değiştirebilmek, yolculuk esnasında kendimizi geliştirebilmek, yolculuğun her anını yaşayabilmek ve yeni yollar keşfetmeye cesaret edebilmektir.
Herkese iyi yolculuklar.....