Krizin Gölgesinde Azalan Doğumlar

Krizin Gölgesinde Azalan Doğumlar: Almanya’da Gebelik Oranları Alarm Veriyor – Berlin Son Sırada

Krizin Gölgesinde Azalan Doğumlar

Almanya’da doğum oranları art arda üçüncü yıl da düşüş gösterdi. Ülkede 2023 yılında kadın başına düşen doğum oranı 1,35 çocuk olarak kaydedildi. Bu oran, Almanya’nın doğum istatistiklerinde şimdiye kadar görülmüş en düşük seviyelerden biri olarak dikkat çekiyor. Federal İstatistik Dairesi’nin verilerine göre, eyaletler arasında en düşük doğum oranı Berlin’de ölçüldü: kadın başına yalnızca 1,21 çocuk.

Berlin, Almanya’nın doğurganlıkta “dip noktası”

Berlin, 2023 yılı verilerine göre Almanya’nın tüm eyaletleri arasında doğurganlık oranının en düşük olduğu bölge oldu. Karşılaştırma için, en yüksek doğum oranına sahip eyalet olan Aşağı Saksonya’da kadın başına 1,42 çocuk düşerken, Berlin’de bu oran yalnızca 1,21 çocukla sınırlı kaldı. Almanya genelinde ise toplam 677.117 bebek dünyaya geldi. 2021 yılında kadın başına 1,58 çocuk düşüyordu; bu oran yıllar içinde istikrarlı biçimde düştü.

Pandemi, savaşlar ve ekonomik krizler etkili

Uzmanlar bu düşüşü birden fazla krizin birleşik etkisine bağlıyor: COVID-19 pandemisinin ardından gelen ekonomik belirsizlik, Ukrayna savaşı, büyüyen sağ popülizm ve ekonomik durgunluk, birçok ailenin çocuk sahibi olma planlarını ertelemesine neden oldu. Federal Nüfus Araştırmaları Enstitüsü’nden (BiB) Martin Bujard, bu düşüşün yalnızca Almanya’ya özgü olmadığını vurguluyor: “Tüm Avrupa’da benzer bir eğilim söz konusu” dedi.

Alışkanlık haline gelen çocuk ertelemesi

Almanya’da doğurganlık yaşının sürekli ertelenmesi artık bir alışkanlık haline gelmiş durumda. BiB Direktörü Katharina Spieß’e göre, “insanlar çocuk sahibi olmayı sürekli erteliyor, çünkü hayat krizlerle dolu.” Özellikle Berlin’de geleneksel aile anlayışının daha az benimsenmesi, çocuk sahibi olma kararlarını daha da geciktiriyor.

Berlin’de düşük doğurganlığın özel nedenleri

Berlin’deki düşük doğum oranının nedenleri arasında kentte yaşayan birçok bireyin henüz aile kurma aşamasına gelmemesi, aile odaklı olmayan yaşam biçimlerinin yaygınlığı ve ekonomik nedenlerle şehir dışındaki banliyölere göç gibi etkenler öne çıkıyor. Bu da Berlin’deki demografik yapının diğer eyaletlere kıyasla daha farklı seyretmesine neden oluyor.

Siyasetin yanıtı: Aile politikalarında reform çağrısı

Berlin’in Aileden Sorumlu Senatörü Katharina Günther-Wünsch (CDU), rakamların endişe verici olduğunu ve ailelere daha iyi destek sunulması gerektiğini belirtti. “Ailelerin geleceğe umutla bakabilmesi için konut, kreş hizmeti, eğitim ve bakım alanlarında daha iyi koşullar yaratmalıyız” dedi.

Berlin Senatosu, kentin aile dostu bir şehir haline gelmesi için uygun fiyatlı konut projeleri, ulaşılabilir erken çocuk bakımı ve kapsayıcı eğitim sistemleriyle geleceğe dönük yeni bir yol haritası üzerinde çalışıyor.

Özetle: Almanya’da doğurganlık oranları 2023’te keskin bir düşüş yaşadı. Kadın başına ortalama 1,35 çocuk doğumu ile ülke, tarihsel olarak düşük seviyelere gerilerken, Berlin kadın başına 1,21 çocukla son sırada yer aldı. Uzmanlara göre, pandemi sonrası belirsizlik, savaşlar ve ekonomik güvensizlik bu tablonun başlıca nedenleri. Berlin’de ise kentsel yaşam tarzı, geleneksel aile yapısından uzaklaşma ve yüksek konut maliyetleri öne çıkan etkenler arasında. Siyasetçiler, ailelerin geleceğe güvenle bakabilmesi için somut politikalar geliştirme çağrısı yapıyor.