Suriyeliler Ülkelerine Zorla Geri Gönderilebilir mi?

Türkiye’de seçim sürecinde en fazla tartışılan konuların başında gelen Suriyeliler’in ülkelerine geri gönderilmeleri mümkün mü? Yasalar zorla geri göndermeyi engelliyor mu? VOA Türkçe bu soruları göç uzmanlarına yöneltti

Suriyeliler Ülkelerine Zorla Geri Gönderilebilir mi?

Türkiye’de Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turundan önce en çok konuşulan konulardan biri Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesi oldu.

Özellikle Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Suriyeliler’le ilgili “iktidara gelirsek en geç 2 yıla Suriyeliler’i göndereceğiz” söylemini ilk turdan bu yana daha da sertleştirdi. Kılıçdaroğlu ilk turun ardından paylaştığı videolardan birinde seçmenlerine, “10 milyon Suriyeli yetmedi; 10-20 milyon Suriyeli dahası mı gelsin?” sözleriyle seslendi.

AK Parti ise Türkiye’de 10 milyon Suriyeli’nin bulunmadığını dile getiriyor ve “gönüllü ve onurlu geri dönüşü” savunuyor. Bu hafta Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile yaptığı görüşme sonrası kameraların karşısına geçen AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Zaten epey bir zamandır hükümetimiz Suriyeliler’in güvenli ve onurlu geri dönüşü için projelerini çalışıyor” dedi ve şu anda Türkiye'de resmi rakamlara göre 4 milyon 994 bin Suriyeli’nin olduğunu söyledi.

Suriyeli sığınmacılar pazarlık konusu oldu

Erdoğan yönetimi Suriye’de güvenli bölgeler oluşturarak ve 10 yılı aşkın süredir ilişkisini kestiği Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’la barışarak Suriyeliler’in geri dönüşünün sağlanabileceğini savunuyor. Henüz Erdoğan ile Esat görüşmese de bu ay başında dörtlü toplantı formatında Türkiye ve Suriye Dışişleri Bakanları Moskova’da biraraya geldi.

Erdoğan önceki gün TRT ortak yayınında yaptığı açıklamada, “ne kadar kısa zamanda mültecilerin döndürülebileceği konusunda seçimden sonra bir yol haritasının çıkarılabileceğini” ifade etti.

Suriyeli sığınmacılar konusu, ilk turun ardından Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun Ata İttifakı’ndaki milliyetçi siyasetçiler Ümit Özdağ ve Sinan Oğan’la yaptıkları pazarlıkların da gündemindeydi.

Özdağ’ın Kılıçdaroğlu’na ikinci turda destek vereceğini açıklarken, iki liderin imzaladığı ortak protokoldeki “Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir” ifadesi dikkat çekti.

Özdağ’ın Suriyeliler’le ilgili keskin görüşleri bulunuyor. Ümit Özdağ resmi rakamların aksine Türkiye’de 10 milyonu aşkın Suriyelinin yaşadığını, bu kişilerin ülke güvenliğine tehdit oluşturduğunu ve Türkiye’de şimdiye kadar Suriyelilere harcanan paranın milyarlarca doları bulduğunu dile getiriyor.

İkinci turda “kilit rol” oynayabileceği savunulan bir diğer milliyetçi siyasetçi ve ilk turun cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ise “gönüllü geri dönüşü” savunan Cumhur İttifakı adayı Erdoğan’a destek verdiğini bu hafta açıkladı.

Artan milliyetçilik

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre 2023 Mayıs itibariyle, Türkiye’de 3 milyon 381 bin 429 geçici koruma altında Suriyeli yaşıyor.

Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılından sonra “açık kapı politikası” uygulayan Türkiye’de son 12 yılda çok sayıda Suriyeli çocuk dünyaya geldi.

14 Mayıs’ta yapılan milletvekili genel seçimi sonucu ortaya çıkan tablo ülkede yükselen bir milliyetçilik olduğunu ve Suriyeliler’in geri gönderilmesi konusunun seçmenler nezdinde karşılık bulduğunu gösterdi.

Peki Türkiye’de yaşayan Suriyeliler zorla ülkelerine geri gönderilebilir mi? VOA Türkçe bu soruyu, göç üzerine çalışan üç uzman isme sordu.

“Gönüllü geri dönüş imkansız”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mülkiye Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Profesör Doktor Murat Erdoğan, “Mültecilerin zorla geri gönderilmesi dünyanın hiçbir yerinde kabul edilmeyen bir şey, uluslararası hukuk bakımdan da ahlaki bakımdan da” dedi.

VOA Türkçe’ye konuşan Erdoğan, Suriye’de hala kronik bir savaşın devam etmesi ve halkın sefalet içinde olması nedeniyle, Suriyeliler’in gönüllü geri dönüşünün neredeyse imkansıza yakın olduğunu herkesin bildiğini belirtti.

Sadece Türkiye’deki Suriyeliler’in değil, Lübnan, Ürdün ve diğer ülkelerdeki Suriyeliler’in de ülkelerine dönmek istemediğine dikkat çeken Erdoğan, “Dolayısıyla, gönüllü geri dönüş konusu Suriyeliler’e bağlı olduğu için bunun çok uygulanabilir olduğunu düşünmüyorum” ifadesini kullandı.

“Uluslararası hukuk zorla geri göndermeye engel”

Zorla geri gönderme konusunda ise uluslararası hukukun ve Türk yasalarının, sığınmış kişilerin geri gönderilmesine engel olduğunu ifade eden Murat Erdoğan, “Hukuk bu konuda gayet net, geri göndermeme ilkesi var. Ancak şu anda artık öyle bir noktaya geldik ki, insanlar ‘bize ne uluslararası hukuktan, uluslararası hukuk bizi ne zaman korudu şimdi onları mı dinleyeceğiz, biz zorla göndeririz’ diyorsa orada bambaşka bir konu devreye giriyor” diye konuştu.

“Geri gönderme yasağı”

Türkiye’de 2013 yılında yürürlüğe giren “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu”nun ikinci bölümünde “geri gönderme yasağı” başlığı altında bulunan 4’üncü maddede, şu ifadeler yer alıyor:

“Bu kanun kapsamındaki hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.”

Suriyeliler’i de kapsayan geçici koruma yönetmeliği ise “Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu”nun 91’inci maddesi kapsamında düzenleniyor ve ilgili yönetmeliğin 6’ncı maddesinde kanunun 4’üncü maddesinde de yer alan “geri gönderme yasağı” başlığı bulunuyor.

“Sadece Suriyelilerin değil diğer yabancıların da Türkiye’de kalmasını istemiyoruz”

Millet İttifakı’nda yer alan Demokrat Parti’nin Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Başkanı İlay Aksoy VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Suriyeliler’in geri gönderilmesi konusunu “Türkiye’ye yakışır şekilde çözmek istediklerini” söyledi.

Aksoy, “Sadece Suriyeliler’in değil diğer yabancı insanların da Türkiye’de kalmasını istemiyoruz. Çünkü bize güvenlik tehdidi oluşturuyorlar. Türk milleti artık güvende değil. Biz güvenliğimizi yitiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu sorunun çözümü için Demokrat Parti olarak saha çalışmaları yürüttüklerini anlatan Aksoy, geçen yıl Kasım ayında Lübnan’a giderek, bu ülkenin Suriyeliler’i geri gönderme politikasını incelediklerini kaydetti.

Sorunun çözümü için Suriye Arap Cumhuriyeti’nin resmi olarak tanınması ve Esat’la ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini savunan İlay Aksoy, “Suriye’nin birtakım talepleri var ve o talepleri yerine getirmek zorundayız. Çünkü Suriye’nin toprak bütünlüğü esastır. Aksi takdirde Suriye ile mi sınır olacağız? PYD ile mi sınır olacağız? Sınırlarımızı orijinal hale getirmek için Suriye ile ortak çalışmalar yürütmek zorundayız” diye konuştu.

“Hiçbir siyasi parti geri gönderme mümkün olmazsa ne yapılacağını söylemiyor”

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır ise sığınmacıların ülkelerine dönüşü için Suriye’de kalıcı bir çözüm olması gerektiğini ifade etti.

Çorabatır VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, ”Suriye’deki koşullar değişse, bu insanların gönüllü olarak dönme ihtimali var ama şu anda bu mümkün görünmüyor. Siyasi partiler diyor ki; ‘İktidara gelince Esat’la el sıkışıp, bunları otobüse bindirip yollayacağım.’ Mülteci hukuku çok hassas ve geri göndermeme ilkesi en temel uyulması gereken bir ilke. Hiçbir parti bu insanları, Suriye’de bir rejim değişikliği olmadığı sürece geri gönderemez” diye konuştu.

Metin Çorabatır ayrıca, hiçbir siyasi partinin manifestosunda geri gönderme mümkün olmazsa ne yapılacağını önermediğine dikkat çekerek, “Bunu partilerden duymak kamuoyunun hakkı” dedi.

“Tamamını yüzde yüz göndereceğimizi söylemek doğru olmaz”

Suriyeli sığınmacıların sıklıkla gündeme geldiği cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turu ile ikinci turu arasındaki 15 günlük süreçte en dikkat çekici açıklamalardan biri Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi.

Çavuşoğlu Habertürk kanalında bu hafta yaptığı açıklamada, Suriyeli göçmenlerin ilgili sektörlerde işgücüne ihtiyaç olduğunu belirterek, "Tamamını ‘yüzde yüz göndereceğiz’ dersek, bu doğru olmaz. Türkiye'nin şu anda tarım sektöründe, sanayide, hallerde, bazı işlerde istihdama ihtiyacı var, görüyoruz" dedi.