Türkçe Yayın Yapan Basın Bitiyor mu? 2016’dan 2024’e Sorunlar Neden Çözülemedi?
Türkçe Medya Çökerken, 2016’daki Umutlar Nereye Kayboldu?
2016 yılında Almanya’nın Frankfurt şehrinde düzenlenen Batı Avrupa Yerel Medya Çalıştayı, Avrupa’da Türkçe yayın yapan medya kuruluşlarının yaşadığı zorluklara çözüm aramak amacıyla yapılmıştı. TRT, Anadolu Ajansı ve Basın İlan Kurumu gibi Türkiye’nin önde gelen medya kurumlarının yanı sıra, yerel medya temsilcileri ve diplomatlar da çalıştaya katılmıştı. Çalıştayda, Avrupa’daki Türkçe medyanın hem kültürel hem de toplumsal sorumlulukları vurgulanmış, güçlü iş birlikleri ve çözüm odaklı projeler önerilmişti. Ancak bugün, Sabah Avrupa gibi önemli bir medya organının yazılı basına veda etmesi, 2016’daki hedeflerin büyük ölçüde gerçekleşmediğini gösteriyor.
2016 Çalıştayında Ne Söylenmişti?
Çalıştayın açılışında konuşan TRT Genel Müdürü Şenol Göka, diaspora medyasının önemine dikkat çekerek, şunları söylemişti:
“Batı Avrupa’da Türkçe medyanın güçlenmesi, yalnızca haber akışı sağlamakla sınırlı değil; aynı zamanda dilimizi, kültürümüzü ve medeniyetimizi korumanın en etkili yollarından biridir. TRT olarak bu sorumluluğun farkındayız ve destek olmaya devam edeceğiz.”
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karaca ise, yerel medya organlarının ekonomik sorunlarına değinerek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Yerel medya, bulunduğu toplumun sesi, gözü ve kulağıdır. Ancak ekonomik sıkıntılar, bu medyanın ayakta kalmasını zorlaştırıyor. Bu konuda kamu kurumları olarak üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.”
Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özkaya ise medyanın toplumsal etkisine dikkat çekerek, “Türkçe medya, Avrupa’daki vatandaşlarımızın topluma entegrasyonunda hayati bir role sahip. Doğru bilgi, toplumun güvenle ilerlemesini sağlar. Biz de bu süreci desteklemek için buradayız,” demişti.
Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Mustafa Çelik ise, Türkçe medyanın konsolosluklardan daha fazla vatandaşa ulaştığını belirterek, “Medya, vatandaşlarımızın hem kendi kimliklerini korumasında hem de bulundukları topluma entegrasyonunda kritik bir role sahip. Avrupa’daki Türk medyasına büyük görevler düşüyor,” ifadelerini kullanmıştı.
2016 Frankfurt Basın Çalıştayı:Frankfurt’ta düzenlenen Batı Avrupa Yerel Medya Çalıştayı’nda, Türkçe yayın yapan medya temsilcileri, kamu kurumlarının yöneticileri ve diplomatlar bir araya geldi. Çalıştay, diaspora medyasının sorunlarını ele almak amacıyla gerçekleştirildi.(Arşiv Foto)
Sekiz Yılın Ardından: Sorunlar Çözüldü mü?
Aradan geçen sekiz yıl içinde, çalıştayda dile getirilen çözüm önerilerinin ne kadar hayata geçirildiği sorgulanıyor. Bugün Sabah Avrupa, 31 Aralık 2024 itibarıyla yazılı basına veda ediyor. Bu durum, Avrupa’da Türkçe yayın yapan medyanın giderek zayıfladığını ve kritik bir dönüm noktasında olduğunu gösteriyor.
Medya Berlin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Ekşi, durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Türkçe medya ve mensuplarının yaşadığı süreç, Avrupalı Türklerin doğru bilgi edinme imkanını tamamen ortadan kaldırabilir. Yerel medyanın yok oluşu, vatandaşların yaşadığı sorunlara köprü olma işlevini sona erdirecek ve bu toplum yalnız bırakılacak. Sabah Avrupa’nın kapanışı, Avrupa’daki Türk medyası adına büyük bir kayıp. Basın mensuplarının ekonomik zorluklarla daha fazla karşılaşmasına neden olacak.”
Sosyal Medyanın Yükselişi, Geleneksel Medyanın Çöküşü
2016’da çalıştayda sosyal medyanın yükselişi ve bu mecraların medya üzerindeki etkileri tartışılmıştı. Ancak bugün, sosyal medyanın manipülatif içerikleriyle geleneksel medya organlarının işlevini gölgelediği bir dönemdeyiz. Eline telefon alan herkesin “gazetecilik” yapmaya çalıştığı bu kaotik ortam, Türkçe medyanın güvenilirliğini ve itibarını da zedeliyor.
Ahmet Külahcı ve Rüştü Kam:Hürriyet Berlin Temsilcisi Ahmet Külahcı ve Mocca Araştırma ve Kültür Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Rüştü Kam, Batı Avrupa Yerel Medya Çalıştayı sırasında bir arada görüntülendi.(Arşi Foto:Mustafa Ekşi)
2016’da yerel medyanın güçlendirilmesi gerektiği sıkça dile getirilmişti. Ancak bugüne gelindiğinde, medya organlarının kapanışı yalnızca gazetecilik mesleğini değil, Avrupa’daki Türk toplumunun kimlik, kültür ve bilgiye erişim imkanlarını da doğrudan etkiliyor. TRT, Basın İlan Kurumu ve Anadolu Ajansı gibi kurumların 2016’da verdiği destek mesajlarına rağmen, ekonomik sorunların çözülmediği ve yapısal reformların gerçekleşmediği açıkça görülüyor.
YTB Başkanı Kudret Bülbül’ün 2016’da yaptığı şu uyarı bugün daha anlamlı hale geliyor:
“Medya; bir dilin, bir kültürün, bir medeniyetin taşıyıcısıdır. Türkçe’nin gitmesi, medeniyetin gitmesi demektir.” Ancak bu uyarının üzerinden sekiz yıl geçmiş olmasına rağmen, Türkçe medya organlarının kapanışı bu tehdidin gerçek olduğunu gösteriyor.
Basın Özgürlüğü !
İlgili Haber
Türkçe Medya Çökerken, 2016’daki Umutlar Nereye Kayboldu?
2016’da büyük umutlarla düzenlenen Batı Avrupa Yerel Medya Çalıştayı’nda konuşulan sorunların, bugün hâlâ çözüm bekliyor olması Avrupa’daki Türk medyasının krizini derinleştiriyor. Sabah Avrupa’nın kapanışı, yalnızca bir medya organının kaybı değil, aynı zamanda diaspora toplumunun kimliğini, kültürünü ve bilgiye erişim hakkını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Avrupa’da Türk medyası bitiyor mu? Bu sorunun yanıtı, gelecek yıllarda bu alanda atılacak adımlara bağlı olacak.
2016 Frankfurt Çalıştayında Yer Alan Bazı Türkçe Medya Yayınları:Batı Avrupa Yerel Medya Çalıştayı’nda tanıtılan ve yer alan bir kısım Türkçe medya yayınları.Mocca, Posta, TürkSes, Haber, Aktüel gibi gazete ve dergiler, Avrupa’daki Türk toplumunun haber alma ihtiyacını karşılayan önemli medya organları arasında yer alıyordu. Bu yayınlar, çalıştayda diaspora medyasının önemi ve geleceği üzerine gerçekleştirilen tartışmalara örnek teşkil etmişti.(Arşiv Foto:Mustafa Ekşi)
Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Berlin’de gazetecilik baskı altında!
İlgili Haber