Münferitmiş…

Münferitmiş…
Berlin’de bir durakta çarpıcı bir afiş: “Immer diese Einzeltäter” — “Yine bu münferit failler.” Etrafında 36 kırmızı kart, ırkçı ve aşırı sağcı saldırılarda hayatını kaybedenlerin isimleri. Bir sokak panosu, suskunluğa karşı hafıza nöbetinde.
Münferitmiş…

Münferitmiş…

Berlin’de bir otobüs durağına afiş asmışlar.
Ortada kocaman puntolarla bir cümle:
“IMMER DIESE EINZELTÄTER”
Yani:
“Yine bu münferit failler…”

Kırmızı etiketlerle çevrelemişler o cümleyi.
Üzerinde tek tek yazıyor:
Cinayet tarihleri, şehir isimleri, kurbanlar…

Şimdi sıkı dur sevgili okur.
Bu yazı, kalbine dokunabilir.

Burak Bektaş…
Neukölln’de, akşam yürüyüşünde vuruldu.
Türk’tü.
Fail hâlâ yok.
Dosya hâlâ kapalı.
Polis hâlâ “münferit” diyor.

Bilal M…
Eritreli mülteciydi.
Sokakta silahla vuruldu.
Almanya’nın göbeğinde.
Fail intihar etti.
Devlet rahatladı.

Christopher W…
Eşcinseldi.
Üç neonazi tarafından dövüldü.
Öldü.
Münferit dediler.
Topluca dövmüşler ama…
Yine münferitmiş.

Henriette Reker…
Belediye başkan adayıydı.
Mülteci savunmuştu.
Pazarda bıçaklandı.
O da münferitti.

Walter Lübcke…
CDU’lu politikacı.
Mültecileri savunduğu için öldürüldü.
Başından vuruldu.
Evinin terasında.
Fail neonazi.
O bile münferit sayıldı bu memlekette.

Bunlar sadece bazıları.
Afişte 36 kırmızı etiket var.
Hepsi başka şehir.
Hepsi başka yıl.
Hepsi başka beden.
Ama aynı kurşun.
Aynı bıçak.
Aynı nefret.

Sistemin adı: münferit.
Failin adı: yalnız kurt.
Devletin açıklaması: bireysel radikalleşme.

Bak sevgili okur…
NSU diye bir şey vardı bu ülkede.
10 kişiyi öldürdüler.
Yıllarca yakalanmadılar.
Yıllarca…
Polis ne yaptı biliyor musun?
Kurbanların ailesini suçladı!
Döner cinayetleri dediler.
Türk mafyası dediler.
Uyuşturucu dediler.
Yani…
Faili değil, öleni sorguladılar.

Sonra ne oldu?
Oldschool Society çıktı…
Gruppe Freital çıktı…
Franco A. çıktı…
Ordu içinden, polis içinden neonaziler çıktı.

Ama devlet hâlâ aynı açıklamayı yaptı:
“Tek başına hareket etmiş…”

Hatta bir ara şöyle de dediler:
“Şiddetle mücadele ediyoruz.”
Nasıl mı?
Kurşunu atanı değil,
Kurşunu konuşanı susturarak.

Sevgili okur,
Almanya demokrasi diyor ya…
Demokrasinin tam ortasında
Walter Lübcke’yi öldürdüler.
Kendi partisinden bir adamı.
Fail neonazi.
Bireyselmiş!

Bireysel ölümler, kolektif inkâr!

Şimdi soruyorum:
Burak Bektaş münferit mi?
Bilal M münferit mi?
Marwa El-Sherbini münferit mi?
Duy-Doan Pham münferit mi?

Madem öyle…
Bu ülkede neden hep aynı insanlar ölüyor?
Neden hep göçmenler?
Neden hep azınlıklar?
Neden hep sığınmacılar?

Ve en önemlisi…
Neden bu sorular da
münferit kalıyor?

Kırmızı etiketlerle dizmişler ölüleri.
Bir billboarda sığmış Almanya’nın ırkçılığı.
Devlet seyrediyor.
Halk geçip gidiyor.
Basın unutuyor.
Ama o cümle orada duruyor:
“Yine bu münferit failler…”

Hayır kardeşim!
Fail münferit değil, sistem.

İlgili Arşiv Video
Irkçı Cinayet Mağdurları İçin Anıt Teklifi.