Almanya'da resesyon çanları çalıyor
Euro bölgesinin en büyük ekonomisi Almanya krizden çıkamıyor. 2024 için büyüme tahminini düşüren Federal Ekonomi Bakanlığı, bu yıl için yüzde 0,2’lik küçülme, yani teknik resesyon bekliyor
BERLİN —
Dünya ekonomisinin dengelerini bozan COVID-19 salgınının bıraktığı hasarlara ek olarak Şubat 2022‘de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın gıda ve enerji fiyatlarına olan olumsuz etkileri Alman ekonomisini zorlamaya devam ediyor.
Yıl başında 2024 için büyüme beklentisini yüzde 1,6 olarak öngören, ilkbahar aylarında bunu yüzde 0,3’e indiren Alman hükümeti, tahminini daha da düşürdü. Alman hükümeti, ekonominin yüzde 0,2 küçülmesini bekliyor.
Der Spiegel dergisinin Alman Ekonomi Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, enflasyonun düşmesine rağmen özellikle tüketici harcamalarının azalması ve ihracatın düşmesiyle Almanya dördüncü çeyrekte küçülerek teknik resesyona girecek.
Almanya 2023 yılında küçülen tek G7 ülkesi oldu. Ekonomi Bakanı Robert Habeck, ilkbahar aylarında Alman ekonomisinin zorlu dönemi atlattığını ifade ederek, bir “dönüm noktasından” söz etmişti. Ancak Eylül ayının sonunda başlıca Alman ekonomik araştırma enstitüleri, beklentilerini düşürerek, tahminlerinde Alman ekonomisinin bu yıl resesyona gireceğini öngören açıklamalar yapmışlardı.
Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), ülkenin 2024 ve 2025’e ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra indirmişti.
Ekonomi Bakanlığı’nın yeni tahminine göre ise Alman ekonomisi 2025 yılında yüzde 1,1, bir sonraki yıl ise yüzde 1,6 oranında büyüyecek.
Alman ekonomisi, yılın birinci çeyreğinde 3 aylık bazda yüzde 0,2 büyüyerek resesyondan kıl payı kurtulmuş olsa da ikinci çeyrekte tekrar yüzde 0,1 daralmıştı.
Çin’e ek vergi uygulaması Alman ekonomisini olumsuz etkiliyor
Teknik resesyon, "üst üste iki çeyrek gayrisafi yurt içi hasılada (GSYH) küçülme" olarak ifade ediliyor. Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise 3'üncü ekonomisi olan Almanya, COVID-19 salgınının ilk yılı olan 2020'de ilk kez resesyon yaşamıştı. Son yıllarda Alman ekonomisini olumsuz etkileyen faktörlerden biri Rus doğalgazına olan aşırı bağımlılığının Ukrayna Savaşı sonrasında ters tepmesi ve savaşın metal, cam, otomotiv ve gübre gibi sektörlerin maliyetlerinde ciddi artışlara yol açması oldu.
Öte yandan Almanya’nın en önemli ticaret ortaklarından Çin'den salgın sonrası özellikle otomotiv sektöründe beklenen talep artışının yaşanmaması da Almanya'nın ihracata dayalı ekonomisini olumsuz etkiledi.
Alman otomobil üreticileri sıklıkla Çin pazarına erişim ve Çin’deki yatırımlar konusunda belirsizliklerle karşı karşıya olduklarına vurgu yapıyor. Avrupa Birliği‘nin (AB) Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara ek gümrük vergileri uygulama planının Almanya’yı olumsuz etkilemesi bekleniyor.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bu nedenle Çin’den ithal edilen elektrikli otomobillere AB tarafından planlanan yeni gümrük vergilerine karşı çıksa da AB Komisyonu, Çin’in elektrikli araç pazarını sübvansiyonlarla destekleyerek rekabeti bozduğu iddiasıyla yüzde 35,3’e varan vergi uygulanmasından yana tavır aldı.
Enflasyon son iki yılın en düşük seviyesinde
Tüm bu olumsuzluklara rağmen ekonomik durgunluk, enflasyon ve işsizlik oranlarına yansımıyor. Tersine, 2022‘de yüzde 10'a kadar çıkan yıllık enflasyon, geriden kalan Eylül ayında 2021 yılı Şubat ayından bu yana kaydedilen en düşük seviyeye geriledi.
Alman şirketlerinin yüzde 30’u yurtdışına taşınmayı planlıyor
Federal İstatistik Dairesi, tüketici fiyatlarındaki artışın bir önceki yılın Eylül ayına göre yıllık yüzde 1,6 ile sınırlı kaldığını bildirdi.
Enflasyon Temmuz'da yüzde 2,3 ve Ağustos'ta yüzde 1,9 olarak kaydedilmişti.
Almanya'da her ay düzenli olarak işsizlik oranını açıklayan Federal Çalışma Ajansı, ülkedeki işsizliğin Ağustos'ta yüzde 6,1, Eylül ayında ise yüzde 6 seviyesinde olduğunu duyurmuştu.
Cem Dalaman