Amerikalı Yetkililer İstihbarat Sızıntısının Ülke İçinde ve Dışında Yaratacağı Tepkilere Hazırlanıyor

ABD Savunma Bakanlığı’ndan sızdırıldığı iddia edilen çok sayıda gizli belgenin ayrıntıları ulusal güvenlik camiasını da harekete geçirdi. Yetkililer sızıntının, hükümet içindeki hassas bilgi paylaşımı ve diğer ülkelerle ilişkiler gibi alanlarda yarattığı etkileri anlamaya çalışıyor

Amerikalı Yetkililer İstihbarat Sızıntısının Ülke İçinde ve Dışında Yaratacağı Tepkilere Hazırlanıyor

ABD Savunma Bakanlığı’ndan sızdırıldığı iddia edilen çok sayıda gizli belgenin ayrıntıları ulusal güvenlik camiasını da harekete geçirdi. Yetkililer sızıntının, hükümet içindeki hassas bilgi paylaşımı ve diğer ülkelerle ilişkiler gibi alanlarda yarattığı etkileri anlamaya çalışıyor.

Reuters haber ajansı, ilk kez Mart ayı başında sosyal medya sitelerinde ortaya çıkan ”Gizli” ve ”Çok Gizli” ibareli 50'den fazla belgeyi inceledi.

Bu belgelerin Ukrayna ordusunun zafiyetleri ve İsrail, Güney Kore ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ABD müttefiklerine ilişkin bilgileri içerdiği iddia edilmişti.

Belgeler, Cuma günü New York Times gazetesinde yayınlanan bir makaleye kadar çok da dikkat çekmemişti.

Reuters, belgelerin gerçek olup olmadığını bağımsız kaynaklarda doğrulatamadı. Amerikalı yetkililer, Ukrayna'dan gelen bazı savaş alanı zayiat tahminlerinin Rus kayıplarını olduğundan az göstermek için değiştirilmiş gibi göründüğünü söyledi.

Veri sızıntısının ABD Savunma Bakanlığı'nda (Pentagon) yarattığı kaygının, meselenin Adalet Bakanlığı'na intikal ettirilmesini gerektirecek kadar büyük olduğu bildirildi. Adalet Bakanlığı'nın bunun üzerine belgelerin sızdırılmasına ilişkin cezai soruşturma açtığı kaydedildi.

Konunun hassasiyetine bağlı olarak adlarının açıklanmaması kaydıyla konuşan iki Pentagon yetkilisi, bakanlığın, Amerika'nın bazı en hassas sırlarının ne kadar geniş çaplı paylaşıldığını belirleyen prosedürleri incelediğini söyledi.

Yetkililerden biri, belgelerden bazılarının, son derece hassas olmalarına rağmen, ABD ve müttefik hükümetlerin güvenlik yetkilerine sahip binlerce kişi tarafından erişilebilir olduğunu, zira bilgilerin bu ülkeleri doğrudan etkilediğini kaydetti.

ABD Savunma Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, fotoğraflanan belgelerin Amerika'nın ve yakın müttefiklerinin ulusal güvenliği üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği bildirilmişti. "Hasar tespiti" olarak bilinen bu standart prosedür, gizli verilerin sızdırılması durumunda devreye giriyor.

"Gereğinden fazla paylaşım"

İlk yetkili, bhassas verilerin, bazı belgelerin içerdiği ayrıntı seviyesine ihtiyacı olmayan personelle gereğinden fazla yaygın şekilde paylaşıldığına dair işaretler olduğunu söyledi.

Bu yetkili, "Pentagon'un bazı en hassas istihbarata olan ölçüsüz erişimi kısıtlaması gerekiyordu; özellikle de bu verilere erişim için hiçbir gerekçesi olmayanlar açısından" dedi.

İki yetkili, veri sızıntısının kaygı uyandırıcı olmasına rağmen bunların birçoğunun Şubat ve Mart aylarına ilişkin sadece anlık görüntüler içerdiğini ve gelecekteki operasyonlara ilişkin herhangi bir açık vermediğini söyledi.

Yayınlanan belgeler son yılların en ciddi sızıntısı gibi görünse de, yetkililer şu ana kadar 2013 yılında WikiLeaks internet sitesinde yayınlanan 700 bin belge, video ve diplomatik kablonun kapsam ve büyüklüğüne ulaşmadığını söylüyor.

Belgelerin sızdırılmasının amacı ne?

İlk Savunma Bakanlığı yetkilisi, bakanlık müfettişlerinin, kimin bu tür verileri sızdırma amacı olabileceğini belirlemeye çalıştığını söyledi.

Yetkili, ilk veri sızıntısı Mart ayında gündeme geldiğinde müfettişleri, birilerinin yaptıkları işi gösteriş amacıyla sunmak için verileri sızdırmış olabileceği ya da ABD’nin istihbarat ya da askeri camiası içinde bir köstebek olabileceği gibi senaryolar üzerinde durduğunu kaydetti.

Rusya’nın parmağı var mı?

CIA'den eski gizli ajan Daniel Hoffman, Rus istihbarat dairelerinin geçmişteki faaliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, Rus ajanlarının Ukrayna'ya ilişkin belgeleri, Rusya'nın dezenformasyon operasyonunun bir parçası olarak yayınlaması olasılığının yüksek olduğunu söyledi.

Hoffman, Rusya'nın düşmanları arasında kafa karışıklığı ve karmaşa yaratmayı amaçlayan bu gibi operasyonların Rus casusluk dairelerinin "klasik" uygulamalarından biri olduğunu, orijinal belgelere gerçekle ilgisi olmayan verilerin iliştirildiğini kaydetti.

Eski CIA ajanı, bunun amacının ABD’nin, en büyük askeri destekçisi olduğu Ukrayna ile arasını açmak olabileceğini belirtti.

Bazı ulusal güvenlik uzmanları ve Amerikalı yetkililer, belgelerdeki konuların geniş kapsamı göz önünde alındığında, bunları sızdıran kişinin Amerikalı olabileceği üzerinde duruyor, ancak Rusya yanlısı kişiler de bertaraf edilmiyor. Yetkililer, soruşturma ilerledikçe yeni teorilerin de ortaya çıkabileceğini vurguluyor.

Beyaz Saray, veri sızıntısının olası sorumlusunun kim olabileceğine ilişkin açıklama yapmayı reddetti ve meseleyle ilgili tüm soruları Savunma Bakanlığı'na yönlendirdi.

Savunma Bakanlığı da haftasonu yaptığı açıklamada, Amerikalı yetkililerin müttefiklerle konuştuğunu ve Kongre'de konuyla ilgili komisyonları sızıntıyla ilgili bilgilendirdiğini kaydetti.

Veri sızıntısının müttefikler üzerindeki etkisi

Sızıntı konusunda bazı hükümetler tepki gösterdi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun makamından dün yapılan açıklamada, belgelerden birinin İsrail istihbarat dairelerinden Mossad'ın, Netanyahu'nun yargıdaki kontrolu sıkılaştırma planına karşı son protesto eylemlerini teşvik ettiğini belirtmesinin, "asılsız ve tamamen temelsiz" olduğu kaydedildi.

Güney Kore Cumhurbaşkanlığı'ndan dün yapılan açıklamada da sızdırılan verilerden haberdar olunduğu ve meselenin Washington'la konuşulmasının planlandığı belirtildi.

Belgelerden biri, üst düzey Güney Koreli yetkililerin, Amerika'nın Seul'e Ukrayna'ya silah tedarik etmesi için uyguladığı baskıyla ve Güney Kore'nin Ukrayna'ya silah tedarik etmeme politikasıyla ilgili iç görüşmelerinin ayrıntılarını veriyor.

"Çok Gizli" ibareli belgelerden biriyse özel Rus askeri taşeronların Türk "bağlantılarla" Ankara'dan silah satın almak için yaptığı görüşmelerin ayrıntılarını aktarıyor.

Washington'daki Türk Büyükelçiliği konuya ilişkin Reuters’ın açıklama talebini reddetti.

En hassas bazı verilerin Ukrayna'nın askeri becerileri ve zafiyetlerine ilişkin olduğu kaydediliyor.

Amerika ve diğer ülkelerin müttefikleri üzerinde casusluk faaliyetleri yürütmesi olağandışı değil. Ancak bu faaliyetlerin kamuoyuna açıklanması, meseleye nasıl yanıt verecekleri konusunda vatandaşlarına açıklama yapmak durumunda kalan söz konusu müttefikler arasında rahatsızlık yaratıyor.

Reuters'a konuşan ikinci Pentagon yetkilisi, "Müttefiklerimizle yeniden güven inşa etmek zaman alacak" dedi.

Eski üst düzey Pentagon yetkilisi Michael Mulroy ise veri sızıntısının etkisinin uzun süreli olmayacağı görüşünde.

Mulroy, "Bu faaliyetlerin kamuoyuna açıklanması elbette ki mahcubiyet yaratıyor. İlişkilerde kısa vadede sorun olabilir ancak uzun vadede ülkeler arasındaki ortak çıkarların güçlü olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.

Rusya’dan tepki: "Her şey için Moskova suçlanıyor"

Moskova'nın istihbarat verilerinin sızdırılmasının arkasında olabileceği suçlamalarına ilişkin bir soruya Kremlin'den bugün yapılan açıklamada ise her zaman Rusya'nın suçlanması gibi bir genel eğilim olduğu savunuldu.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, sızıntıdan Rusya'nın sorumlu olabileceğine ilişkin suçlamalar hakkında, "Bu konuda hiçbir yorumda bulunamam. Siz de ben de biliyoruz ki her konuda Rusya'nın suçlanması gibi bir eğilim var. Bu genel bir hastalık" dedi.

Washington'un Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'yi gizlice takip ettiği fikrine ilişkin soruya ise Peskov, bunun bertaraf edilemeyeceği şeklinde yanıt verdi. Peskov, sızdırılan verileri "oldukça ilginç" olarak tanımladı.

Peskov, "Amerika'nın özellikle Avrupa başkentlerindeki devlet adamlarını uzun zamandır gizlice izlediği konusu tekrar tekrar gündeme geldi ve bazı skandallara yol açtı" dedi.

Rus Dış İstihbarat Dairesi (SVR), Reuters'ın veri sızıntısına ilişkin yorum talebini reddetti.

CNN: "Veri sızıntısından sonra Ukrayna karşı harekat planlarını değiştiriyor"

ABD’nin haber kanallarından CNN ise Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski'ye yakın bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Ukrayna'nın uzun zamandır beklenen karşı harekata ilişkin askeri planların bazılarını veri sızıntısı sonrasında değiştirmek zorunda kaldığını Ukraynalı yetkililer Cuma günü Reuters'a, sızdırılan verilerin asılsız bildiler içerdiğini ve bunun Rus dezenformasyon kampanyası gibi göründüğünü söylemişti.

Zelenski'nin danışmanı Mihailo Podolyak, CNN haberiyle ilgili bir soruya, Ukrayna'nın stratejik planlarının değişmediğini ancak daha spesifik taktiksel planların her zaman değişime açık olduğu şekinde yanıt verdi.

Podolyak, "Bunlar stratejik planlar, değiştirilemez. Ancak operasyonel ve taktiksel senaryolar, sahadaki durum değerlendirmesine ve düşmanın kaynaklarına ilişkin istihbarat verilerine göre sürekli gözden geçiriliyor. Şu anda planların yeniden değerlendirilmesi mümkün değil çünkü bunlar daha yeni hazırlanıyor" dedi.

Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Genel Sekreteri Oleksiy Danilov, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Planlarımız üzerinde çalışıyoruz. Bu konuyla hiçbir ilgisi olmayan kişilerin fikirleri bizi ilgilendirmiyor. Bilgi sahibi olanların sayısı son derece kısıtlı" dedi.