Kerkük geriliminde Ankara’nın tutumu sorgulanıyor

Irak’ın Türkmen nüfusa sahip Kerkük kentinde, Bağdat hükümetince Ekim 2017’de askeri karargaha dönüştürülmüş yerleşkenin yeniden Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP-PDK) verilmesi kararı çatışmalara neden oldu. Irak Türkmenleri Türkiye’den bölgeye daha fazla ilgi göstermesini bekliyor

Kerkük geriliminde Ankara’nın tutumu sorgulanıyor
Kerkük'teki çatışmalarda bir kişi yaşamını yitirdi

Irak’ın Türkmen nüfusa sahip Kerkük kentinde, Bağdat hükümetince Ekim 2017’de askeri karargaha dönüştürülmüş yerleşkenin yeniden Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP-PDK) verilmesi kararı çatışmalara neden oldu.

Karara karşı çıkan Arap ve Türkmenler binanın önünde kamp kurdu.

Kürt göstericilerin kampa yaklaşması üzerine çatışmalar çıktı.

Olaylarda bir kişi hayatını kaydetti, 10’dan fazla kişi de yaralandı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani tarafından 18 Aralık’ta yapılacak il meclis seçimleri öncesinde yerleşkenin yeniden KDP’ye devredilmesi talimatı vermesine Türkmenler tepkili.

Irak Türkmen Cephesi Milletvekili Erşat Salihi, Türkiye’nin Kerkük’te yaşananlara nasıl yaklaştığını sorgulayarak, Bağdat’ın KDP’ye karargah devretme kararını Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 22-24 Ağustos tarihlerindeki ziyareti sonrasında almasını gündeme getirdi. Salihi, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında ayrıca “Kerkük’teki kriz an be an büyüyor. Kerkük’ün istikrarı, Irak’ın istikrarı demektir, komşu ülkelerin istikrarı demektir. Maalesef bugün kaos daha da büyüdü. Bu kaosun içerisinde dış güçlerin de parmaklarının olduğu görülmektedir. Özellikle PKK terör örgütünün bu eylemlerin içerisinde parmağının olduğu görülüyor. İranlı silahlı güçlerin de burada olması gösteriyor ki artık Kerkük silahlı güçlerin kontrolüne girecektir. Terör örgütlerinin bu bölgede olması bizim için ciddi bir sıkıntıdır. Arap basını, Kürt basını herkes bu konuyla ilgileniyor. Sadece Türk basını bu konuyla ilgilenmiyor. Kerkük bir Türk şehridir. Sizin de an be an burayla ilgilenmeniz lazımdır” dedi.

Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Hasan Turan, Kerkük’ü her zaman savunduklarını ve bölücü gruplara karşı mücadele verdiklerini belirtti. Irak Türkmen Cephesi’nin açıklamasında, söz konusu askeri karargahın 16 Ekim 2017 olaylarında Kerkük’ün kurtuluşunun sembolü haline geldiğini belirterek, karargahın herhangi bir tarafa teslim edilmemesi gerektiği bildirildi.

Meral Akşener: “Kerkük Türk kalacak”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Salihi’yle telefonda görüşerek bilgi aldığını açıklayarak, Irak merkezi hükümetince Türkmen iradesini yok sayacak şekilde hareket edildiğini ifade etti.

Akşener, “Kerkük'te yaşanan olaylara dair Irak Türkmen Cephesi Kerkük Milletvekili Erşat Salihi Bey ile telefonda görüşerek bilgi aldım. Kadim Türk şehrimize, terörün gölgesinin bile düşmesi; sessiz kalınamaz, görmezden gelinemez, kabul edilemez bir hadisedir. Irak hükümeti Türkmenler’in iradesini yok saymaya çalışan terör olaylarına karşı bir an önce gereken önlemleri devreye sokmalı ve kardeşlerimizin can güvenliğini garanti altına almalıdır. Şunu hiç kimse unutmasın ki; Türk varlığına saldıranların karşısında durmak neye mal olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti devletinin boynunun borcudur! Türk milletinin kalbi her daim Türkmen kardeşleriyle beraberdir! Kerkük Türk'tür, Türk kalacaktır!” açıklamasında bulundu.

Türkiye’deki Irak Türkleri geçmişi anımsattı ve Erdoğan’a mesaj verdi

Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ise, yazılı açıklamasında, Bağdat’ın askeri karargahı KDP’ye devretme kararını Dışişleri Bakanı Fidan’ın ziyaretinin ardından almasına dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi.

Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, ABD destekli olarak Kürtler tarafından Kerkük’te demografik yapıya müdahale edildiği kaydedildi. Açıklamada, Saddam Hüseyin’in 2003 yılında devrildiği hatırlatılarak, “Bunun ardından Türkmenler, ilk darbeyi Irak Anayasası’yla yedi. Akabinde, yasaya güvenerek ABD güçlerini arkasına alan KDP ve KYP peşmergeleri, başta Kerkük olmak üzere tüm Türkmen bölgelerine karşı silahlı saldırıya geçti. ABD işgalinin ardından, 2003-2017 yılları arasında, Kerkük’te, valilik makamı, şovenist Kürtlerin hakimiyetine girdi. KDP ve KYP hükmü boyunca Türkmenler’in uğradığı acımasız politikalarının yanında Kerkük’ün demografik yapısı da suni yollarla değiştirilmeye çalışıldı. 2003 yılında 850.000 olan Kerkük’ün nüfusu, 2017 yılına kadar 1.800.000’e vardı. Kerkük’ün nüfusundaki bu artış doğal olmamakla beraber özellikle Irak’ın kuzeyinden gelen toplu göçlerin bir tezahürü olarak 14 yılda iki katını geçti” ifadesi kullanıldı.

Irak’ın kuzeyinde Kürtlerce Eylül 2017’deki bağımsızlık referandumu başarısızlıkla sonuçlanınca Ekim 2017’de Peşmerge’nin Kerkük’ten çekilmek zorunda kaldığı anımsatılan açıklamada, bugünlerde ise Ekim 2017’den itibaren Kerkük’te sağlanan istikrara yeniden zarar verilmeye çalışıldığı kaydedildi.

Açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın hem merkezi hükümetle hem Irak’ın kuzey yönetimiyle hem de Türkmen siyasilerle bir araya geldiği ziyaretinin hemen ardından, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es Sudani’nin ani kararıyla Kerkük’te, 33 karakol karargahının KDP peşmergelerine teslim edileceği duyuruldu. Bu karar, Bağdat parlamentosunda gündeme alınmadan önce, Sünni ve Şii Araplar ile Kürt partileri arasında, Kerkük’ün asıl sahibi Türkmenler saf dışı bırakılarak alınmıştır. Gizli kapılar ardında alınan bu karar, aniden mecliste oylamaya sunulmuş; Meclis’teki tek Türkmen milletvekili Erşat Salihi’nin itirazları ve Kerkük konusunda Türkmensiz herhangi bir kararın alınmasının kaosa yol açacağı uyarılarına rağmen onaylanmıştır. Kerkük’ün kaderi ne KDP ve KYP gibi Kürt partilerine ne de Sünni ya da Şii Arapların keyfi kararlarına bırakılmamalıdır. Kerkük için, Türkmenler olmadan alınacak her karar, batıldır ve geçersizdir. Öncelikle, biz Türkmenlerce merak edilen ilk husus, söz konusu gelişmelerin ardından, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beklenen Irak ziyaretinde Kerkük’te yaşanması muhtemel kaosu önlemek için merkezi hükümetin nasıl bir girişimde bulunacağı konusudur. Nitekim 6 yıldır gözle görülür biçimde süren istikrar ve sükunetin ardından yaşanan bu gelişme, Kerkük’te kargaşa ve cinayetlerin tekrardan başlayacağı anlamına gelmektedir” denildi.

Kürt güçler IŞİD’in 2014 yılında kentten çıkartılmasının ardından Kerkük’ü kontrol altına almıştı. 2017 yılında ise Irak ordusu kentin Bağdat’ın kontrolüne girmesini sağlamıştı.

Başbakan Sudani ise geçen yıl göreve başlamasından bu yana KDP’yle Bağdat hükümeti arasındaki ilişkilerin iyileşmesi için çaba harcıyor.

Bu çerçevede KDP’nin Kerkük’te bir merkez açmasına izin verdi.

Kürt kontrolü altında acı çektiklerini belirten Arap ve Türkmenler ise KDP’nin bögeye dönmesini protesto ediyor.

Yıldız Yazıcıoğlu

İlgili Haber
Kerkük'te Tansiyon Yükseliyor: Sokağa Çıkma Yasağı İlan Edildi