Lozan Anlaşması’na karşı 100 yıl sonra ilk kez dava açıldı

Avrupa‘da örgütlenen Kürt Diasporası Konfederasyonu, Lozan Anlaşması’nın 100'üncü yıldönümünde, Kürtler’in kendi kaderini tayin hakkının tanınması için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı aleyhine Danıştay’da dava açtı

Lozan Anlaşması’na karşı 100 yıl sonra ilk kez dava açıldı
Kürt Diasporası Konfederasyonu avukatları Hişyar Özalp ve Rıdvan Dalmış

DİYARBAKIR-Türkiye’nin kuruluş anlaşması olarak kabul edilen Lozan Anlaşması’na karşı 100 yıl sonra ilk kez dava açıldı. Avrupa‘da örgütlenen Kürt Diasporası Konfederasyonu (DiaKurd) isimli grup, Kürtler’in kendi kaderini tayin hakkının tanınması için Danıştay’da dava açtı.

Lozan Anlaşması'nın 100’üncü yılında davayı DiaKurd adına avukatlar Hişyar Özalp ve Rıdvan Dalmış, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı aleyhine açtı. Danıştay’a verilen dava dilekçesinde Kürtler’in kendi kaderini tayin hakkının tanınmasını istedi.

Dilekçede, “Davacının mensubu olduğu Türkiye Cumhuriyeti uyruğu Kürt milletine, Türkiye’nin de altında imzası olduğu Birleşmiş Milletler Şartı, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler İktisadi, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi uyarınca, kendi kaderini tayin etme (self-determinasyon) hakkının kullandırılmasını arz ederiz” görüşlerine yer verildi.

Kürt Diasporası Konfederasyonu avukatları Hişyar Özalp ve Rıdvan Dalmış Diyarbakır'da basın toplantısı düzenledi
Kürt Diasporası Konfederasyonu avukatları Hişyar Özalp ve Rıdvan Dalmış Diyarbakır'da basın toplantısı düzenledi

Davayla ilgili basın toplantısı düzenleyen avukatlar, davanın bir ilk olduğunu söyledi. Avukatlardan Rıdvan Dalmış, davanın gerekçesini şöyle açıkladı: “Türkiye Cumhuriyeti uyruğu Kürtler için bu şartların hepsi mevcuttur. Yüzyıl önce Kürtler’in rızası alınmadan imzalanan ve Kürtler’in topraklarıyla birlikte maraba gibi elden ele devredildiği anlaşma batıldır. Hiç kimse başkasına sahip olduğu haklardan daha fazlasını devredemez. İhlal, baskı ve asimilasyonun son bulması için Kürtler’in kaderlerini özgürce belirlemeleri gerekmektedir. Bunun için Danıştay nezdinde dava açtık.”

“İç hukuk yolları tükenirse BM’ye gideceğiz”

Avukat Dalmış, bir soru üzerine Türkiye’nin iç hukuk yollarının tükenmesi halinde Birleşmiş Milletler’e başvuracaklarını söyledi.

Kürtler’in aradan geçen süreye rağmen hala temsil edilmediklerini savunan Dalmış, şöyle konuştu: “Asimilasyon son bulmuş değil, asimilasyon halen devlet tarafından organize ediliyor. Devlet hala Kürtler’i aradan geçen sürede temsil etmemektedir. Eğer Danıştay reddederse, biz bununla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız. Uzun vadede iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra yine ret kararı gelirse Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’ne başvuracağız. Çünkü medeni ve siyasi hakların uygulanmasıyla ilgili görevli komite Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’dir.”

Mahmut Bozarslan