“Terör ödüllendiriliyor”

Birlik partileri, Fransa’nın Filistin’i tanımasını kınadı

“Terör ödüllendiriliyor”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanıyacağını açıklaması, Almanya’da Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve SPD’de tepkiyle karşılandı.

CSU Genel Sekreteri Martin Huber, “Bu, şu anda Filistin devletini tanımak için tamamen yanlış bir sinyal,” diyerek Fransa’nın kararını sert biçimde eleştirdi. Huber’e göre bu kararla “Hamas’ın terörü ödüllendirilmiş oluyor.” Huber, iki devletli çözümün ancak Hamas’ın yok edilmesi, bölgede barışın sağlanması ve İsrail’in varlığının güvence altına alınması durumunda mümkün olabileceğini savundu.

Eski NRW Eyalet Başbakanı ve CDU’nun eski başbakan adayı Armin Laschet de benzer bir eleştiri getirerek şunu söyledi: “Fransa’nın tek taraflı kararı Avrupa’yı zayıflatıyor ve ortak bir dış politika açısından geri adım anlamına geliyor.” Laschet, ABD olmadan Orta Doğu’daki çatışmalara kalıcı bir çözüm getirilemeyeceğini belirtti ve Macron’un adımının Avrupa ile ABD ilişkilerini de olumsuz etkileyebileceğini savundu. Ayrıca rehinelerin serbest bırakılması sürecinin zorlaşacağına da dikkat çekti.

SPD ve Yeşiller’den de eleştiri

SPD’li Dış Politika Sözcüsü Siemtje Möller ise Macron’un kararına karşı olduklarını açıkladı: “Filistin devletinin tanınması bizim için hâlâ bir tabu konusudur.” Ancak Möller, bu adımı tamamen reddetmediklerini, ancak zamanlamasını uygun bulmadıklarını ifade etti. Mevcut koşullarda tanımanın, Gazze’deki insani felaket göz önünde bulundurulduğunda doğru olmadığını, önce Filistin’de devlet yapılarının inşa edilmesi ve sivil yönetimin reforme edilmesi gerektiğini söyledi.

Yeşiller Partisi de benzer şekilde, Almanya hükümetine Filistin Yönetimi’ne baskı yapılmasını, Hamas’ın elindeki rehinelerin koşulsuz bırakılmasını ve Gazze’ye insani yardım erişiminin hızlandırılmasını talep etti.

Hamas’tan vazgeçilmeden açıklama anlamsız

Açıklamada Hamas’tan tamamen vazgeçilmediği sürece Macron’un hamlesinin geçersiz olacağı savunuldu: “Filistinlilerin bağımsız bir devleti olmalı, ancak bu devlet, İsrail’in egemenliğini reddederek ya da işgal altındaki topraklarda hak iddia ederek kurulamaz.” Açıklamada ayrıca şiddet ve teröre dayalı çözümlerin reddedildiği vurgulanarak, iki devletli çözümün ancak müzakere edilmiş bir siyasi süreçle mümkün olabileceği belirtildi.