Aşıklık Geleneği

Halk Ozanı Aşık Erol Şahiner ve Aşık Orhan Üstündağ Berlin'de

Aşıklık Geleneği
Halk Ozanları, Aşık Erol Şahiner ve Aşık Orhan Üstündağ
Aşıklık Geleneği
Aşıklık Geleneği
Aşıklık Geleneği

Berlin-

Âşıklık geleneği, Türk kültürünün önemli bir parçasıdır. Yüzyıllar boyunca şekillenen bu geleneğin, Türk edebiyatındaki yerini İslami öğelerle bulduğu görülüyor. Âşıklar, toplumsal ve tarihsel konuları işleyerek halkın duygularını dile getirirken, kültürün korunmasında önemli bir rol oynamışlardır. Bu geleneğin günümüze kadar uzanan etkisi ve önemi tartışılmaz.

Berlin'de bulunan Halk Ozanları  Aşık Orhan Üstündağ ve Aşık Erol Şahiner, medya.berlin kameralarına Avrupalı Türklere doğaçlama şiirleri ile selamladılar.

Aşıklara aşıklık biter mi sorusuna şu şiirle cevap verdiler.

Aşık Orhan Üstündağ ve Aşık Erol Şahiner'in üstadı Aşık Mevlüt İhsani'nin dediği gibi

Sormayın Aşıklara kimin nesidir,
Aşıklık mevlanın hediyesidir.
Gönlün arzusudur.Kalbin sesidir.
Ne Ölçen hisseder ne tartan anlar.

Halk Ozanlar  yazmış oldukları şiir kitaplarını okuyucuları için imzaladı.

Aşık Orhan Üstündağ Kimdir?

1956 yılında Göle'nin Dedekılıç köyünde doğdu. 1970 yılında saz çalmaya başlayan Orhan Üstündağ, Ardahan Değirmen köylü Aşık Kemal Deruni'nin çırağı olup onun yanında yetişmiştir.

Orhan Üstündağ, Harika Plak'da 1998'den bu yana tam on iki kaset doldurmuştur.

Çeşitli yörelerde, panellere, bayramlara şenliklere ve festivallere katılan aşık, 1995 yılında T.B.M.M.'nin düzenlemiş olduğu Konya Aşıklar Bayramı'nda, hikaye türü dalında, Türkiye birinciliği almıştır.

Katıldığı yarışma ve programlarda yirmiden fazla plaket ve teşekkür başarı belgesi alan aşık, 1991'de Göle'den İstanbul'a göç etti.

"Gölem Seni Özledim" isimli yazdığı derlemelerini 1981'de Ankara radyosunda okumuştur. Şimdi ise aşıklık sanatına İstanbul'da devam etmektedir.



Aşık Erol Şahiner Kimdir?

Asıl adı Erol Şahin olan ozan, 1963'te Erzurum'un Oltu ilçesine bağlı Çatak köyünde İdris ve Sedef çiftinin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Dokuz kardeşli bir ailenin üçüncü çocuğudur. İlkokulu köyünde okur, İstanbul'da başladığı ortaokul öğrenimini ise yarıda bırakır. Çocukluğu köyde kuzu, koyun otlatarak geçer. Âşıklığa Sümmanî ve Mevlüt İhsanînin etkileriyle başlar. Âşıklığın kurallarını ustası Mevlüt İhsanî'den öğrenir. Mahlasını soyadından esinlenerek "Şahiner" olarak belirler. İlk yıllarda genellikle usta malı eserler okur. Ozan Şahiner, on iki âşık makamı bildiğini ifade eder (Özarslan 2001: 412). Evli ve iki kız, iki erkek dört çocuğa sahip olan Erol Şahiner'in bir plağı, altı kaseti, bir CD’si, iki de klibi bulunmaktadır. Ozan, hâlen İstanbul’da ikâmet etmekte ve yaşamını âşıklık mesleğini icra ederek sürdürmektedir.

Âşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başlayan Şahiner, on beş yaşından beri şiir yazmaktadır. Bağlamaya çalmayı ilkokuldaki öğretmeni Hasan Yüksel’den öğrenen ozan, Sümmanî, Mevlüt İhsanî ve Davut Sularî gibi âşıkları rehber edinerek kendisini geliştirir. Yurt dışında ve Türkiye’nin birçok bölgesinde çeşitli yarışma ve etkinliklere katılır. Atışma, güzelleme, hikâye, türkü, doğaçlama şiir dallarında ödüller kazanır. Türkülerinin bazıları, sanatçılar tarafından sahnelerde, radyo ve TV’lerde seslendirilmektedir. Avrupanın çeşitli ülkelerinde bulunmuş ve konserler vermiştir. Bazı üniversitelerde hakkında bitirme tezleri hazırlanır. Düğünlerde, törenlerde, âşıklarla birlikte programlara çıkar. Birçok plakete sahip olan ozan ile ilgili iki adet şiir kitap yayımlanır. Bunlardan biri; Mustafa Atasever tarafından 2004'te hazırlanan "Anadolu'dan Esintiler Âşık Erol Şahiner Hayatı ve Şiirleri" adlı eser; diğeri de Hayrettin İvgin tarafından 2008'te yayımlanan Sözün Gözesi, Âşık Erol Şahiner Hayatı ve Şiirleri adlı eserdir.

Files