UNESCO’dan Diyarbakır’a kötü haber
2015 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınan Diyarbakır’daki Sur ve Hevsel Bahçeleri, "Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi"ne alındı. VOA Türkçe'ye konuşan Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu'ndan Ucaman, kültürel varlıkların korunması için henüz geç olmadığını söyledi
DİYARBAKIR - 2015 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınan Diyarbakır’daki Sur ve Hevsel Bahçeleri, ‘Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi'ne alındı.
UNESCO’nun "Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına İlişkin Sözleşmesi" kapsamında ‘Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması İçin Hükümetlerarası Komitesi'nin Paris’te 28 Ağustos’ta düzenlenen toplantısında, aralarında Diyarbakır’daki Sur Hevsel Bahçelerinin de aralarında bulunduğu Dünya Kültür Mirası Listesi değerlendirildi.
Değerlendirmede 2015 yılının Temmuz ayında Dünya Kültür Mirası listesine alınan Sur ve Hevsel Bahçelerinin, "Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi"ne alınmasına karar verildi.
Kültürel Miras Listesi başvuruları sırasında Alan Yönetim Başkanı ve Koordinatör olan Arkeolog Nevin Soyukaya, kararı sosyal medya hesabından paylaştı.
Soyukaya tepkisini, “Üzgünüm! Bunca yıkım, bunca tahribattan sonra olacağı buydu. Planlı ve sistematik bir şekilde yok edildi Suriçi. UNESCO, dünya mirası Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel peyzaj alanını, Tehlike Altındaki Dünya Miras Listesine almaya karar verdi” cümleleriyle dile getirdi.
UNESCO, Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan varlıkların bulunduğu taraf devlete, aksaklıkları giderme, tahribatı durdurmaya yönelik şans vermek ve mirasın evrensel değerini korumaya teşvik etmek amacıyla ''Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi'' oluşturuyor.
UNESCO’nun endişeleri
Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması İçin Hükümetlerarası Komite’sinin hazırladığı taslak raporda, kararın nedenlerine yer verildi.
VOA Türkçe’nin ulaştığı raporda önce Türkiye’nin surlardaki restorasyon çalışmalarında övgüyle söz edildi. Komite hayata geçirilen projelerin Miras Etki Değerlendirmeleri üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden duyduğu endişeye de yer verdi.
Olumsuz etki yaratan bazı çalışmaları şöyle sıralandı:
“Taşınmazın ayrılmaz bir parçası ve mülkün Üstün Evrensel Değer’ini (ÜED) destekleyen temel bir nitelik olan Hevsel Bahçeleri'nin işleyişinde ve morfolojisinde, On Gözlü Köprü ve Dicle nehri kıyılarının hem taşınmaz içinde hem de tampon bölgesinde inşaat, çevre düzenleme ve altyapı projelerinin uygulanması, mülkteki ve tampon bölgedeki kentsel mahallelerin büyük ölçekli yıkımı ve yeniden inşası veya dönüştürülmesi, bu aynı zamanda geleneksel yerel toplulukların Hevsel Bahçeleri ile olan sosyal ilişkilerinin de fiilen yok olmasına yol açmıştır.”
UNESCO ne istiyor?
Raporun devamında ise uyarılar ve talepler vardı. Komitenin raporunda yer alan bazı talepler şunlar:
“Taraf Devletin, mülkün Üstün Evrensel Değerini (ÜED) etkileyebilecek tüm projeleri durdurmaması ve Komite tarafından defalarca talep edildiği gibi 2012 Koruma Planına geri dönmemesi konusundaki derin kaygısını ifade eder ve taraf devletten şu talepleri yineler:
-Tampon bölgede daha fazla yıkım ve imar da dahil olmak üzere, mülkün ÜED’sini etkileyebilecek tüm projelerin durdurulmalı,
-2016 Koruma Amaçlı İmar Planı uygulamasının durdurulması ve 2012 Koruma Amaçlı İmar Planı'na dönülmeli,
-Tüm projelerin, iyi uygulama ve etkili sonuçlar sağlamak amacıyla tüm çalışmalara tam olarak entegre edilmesi gereken, uygun profesyonel arkeolojik ve koruma gözetimi ile yönlendirilmesini sağlamalı”
Komitenin kararı raporda, "Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajının (Türkiye) Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilmesine karar verir” cümlesiyle yer aldı.
Rapor, 9 Eylül’de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılacak Kültürel Miras Merkezi toplantısında resmiyet kazanması bekleniyor.
“Henüz geç değil”
Sivil toplum, meslek ve iş örgütlerinin oluşturduğu Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu ise uyarıların dikkate alınmadığını söyledi.
Platform adına VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Abdusamet Ucaman, kültürel varlıkların korunması için henüz geç olmadığını söyledi.
Kentteki sivil toplum örgütlerine çağrı yapan Ucaman, “Kent dinamiklerinin tümünün artık bu konuda söz sahibi olması lazım. Sadece valiliğe veya kayyuma bırakacağımız bir inisiyatif değil. Bu bir kentin geleceği, bir kentin tarihi ve bir kenti tüm tarihiyle ve hafızasıyla var etme mücadelesidir. Konuyla ilgili kampanyaları biz başlatacağız. Bir kamuoyu oluşturmazsak tahribatlar devam edecektir. Bizatihi bu iş için tüm kurumların STK'larla birlikte ortaklaşarak çalışılması gereken bir durum. Topyekûn bir sahiplenme olmadığı müddetçe bu kentteki tarihi yapıları parça parça yok olacak, kentin hafızası ve tarihsel birikimi yavaş yavaş yok edileceği bir sürece girilecek” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Diyarbakır’daki Sur ve Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınması için 2011 yılında çalışmalara başlandı.
Yaklaşık dört yıl süren çalışmaların ardından 2015 yılının Temmuz ayında Dünya Kültür Mirası listesine alındı.
Karar, Sur ve Hevsel Bahçeleri’ni kapsasa da Sur duvarlarının içinde kalan alanlar da koruma kapsamındaydı.
Mahmut Bozarslan