Başarının Tanımı Değişti Ankara’da
Berlin’deki etkisiz basın müşavirliği döneminin ardından TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Başkan Yardımcılığı görevine atanan Hasan Kocabıyık’ın yeni pozisyonu, Ankara’da “başarısızlık ödüllendirildi” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Diplomasinin altın kuralı şudur: Temsil ettiğin ülkenin itibarını, bulunduğun yerin dilini konuşarak değil, oranın dilinde ülkenin duruşunu anlatarak savunursun.
Ama belli ki bu kural Berlin’de unutulmuş.
Yıllarca Avrupa’nın göbeğinde, Türk diasporasının en yoğun yaşadığı ülkede görev yapacaksın…
Basınla iletişim sıfır, kamu diplomasisi etkisiz, medya ilişkileri dağınık olacak.
Sonra bir bakmışız: O performansla Ankara’da protokol koltuğu!
Eskiden devlet görevinde başarı kriteri “ne yaptın?” sorusuydu.
Şimdi “kime yakınsın?” sorusu daha geçerli galiba.
TBMM Dış İlişkiler ve Protokol Başkan Yardımcılığı…
Adı bile ihtişamlı.
Kâğıt üzerinde diplomatik bir makam, fiiliyatta devletin vitrininde duran en görünür görevlerden biri.
Yani Türkiye’nin dış dünyaya açılan kapısında anahtar sahibi olmak.
İlgili Haber
Almanya’dan Kimler Seçildi, Neye Göre Seçildi?
Berlin’de kapı çalınmadan açılmamışken, Ankara’da kırmızı halı serilmesi garip değil mi?
Birileri “liyakat” deyince alay eden bir dönemden geçiyoruz.
Çünkü artık başarı, işini iyi yapmak değil; doğru zamanda, doğru masada olmak.
O masa da genellikle başarı masası değil, torpil masası oluyor.
Ama yine de umutlu olalım…
Belki bu kez, diplomasi kahvelerinde konuşulan “başarısızlıkla terfi” geleneği, yerini sessiz bir utanmaya bırakır.
Belki bir gün, “hak edenler” de sadece alkış değil, görev de alır.
O zamana kadar, biz yine kenardan izlemeye devam ederiz.
Çünkü ülkede “başarı” kelimesinin anlamı değişti.
Artık herkes başarılı — yeter ki başarısızlığı doğru kişilerin önünde yaşasın.
İlgili Haber
Berlin Basın(İletişim) Müşaviri Hasan Kocabıyık’ın Performansı Üzerine Değerlendirme