Almanya’daki seçim atmosferi tüm hızıyla devam ederken, Berlin’deki CDU Genel Merkezi’nin önünde dikkat çeken bir görüntü oluştu. Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) genel merkezi binasının cam cephesinde büyük bir Friedrich Merz posteri yer alırken, hemen önünde Almanya Başbakanı ve SPD’nin adayı Olaf Scholz’un seçim afişi asılı. Foto:Mustafa Ekşi
BERLİN — Almanya, 23 Şubat Pazar günü yapılacak erken genel seçimlere hazırlanırken, seçimler sadece ülkenin iç siyaseti açısından değil, aynı zamanda Avrupa’nın gelecekteki politik, ekonomik ve diplomatik yönelimi açısından da büyük önem taşıyor. Uzun süredir ekonomik durgunluk ve siyasi istikrarsızlık içinde olan Almanya’da yeni hükümetin kimlerden oluşacağı ve hangi politikaları benimseyeceği, ülkenin önümüzdeki yıllardaki yol haritasını belirleyecek.
59,2 Milyon Seçmen Sandık Başına Gidiyor
Almanya’da 30,6 milyonu kadın, 28,6 milyonu erkek olmak üzere toplam 59,2 milyon seçmen oy kullanma hakkına sahip. Türkiye kökenli Alman vatandaşlarının sayısı ise 982 bin olarak belirtiliyor. Seçimde 4 bin 506 aday, Federal Meclis’teki 630 sandalye için yarışacak. Seçime toplam 29 parti katılırken, bu partilerden 51 Türkiye kökenli aday da milletvekili olmak için mücadele edecek.
Almanya Federal Meclisi’ne ilk kez 1994 yılında giren ve ülkedeki en kıdemli Türkiye kökenli siyasetçi olan Cem Özdemir, bu seçimlerde aday olmayacağını açıkladı. Yeşiller Partisi’nin önemli isimlerinden olan Özdemir, federal siyaseti bırakıp, doğup büyüdüğü Baden-Württemberg eyaletinde başbakanlık için yarışmaya hazırlanıyor.
İlgili Haber Almanya Seçimleri ve Türkiye: Oy Vermeden Önce Mutlaka Okuyun!
Seçim Sonrası Koalisyon Senaryoları
Seçim anketleri, hiçbir partinin tek başına hükümet kuramayacağını ve koalisyon görüşmelerinin oldukça çetin geçeceğini gösteriyor. 630 sandalyeli Federal Meclis’te hükümet kurabilmek için 316 sandalye kazanmak gerekiyor. Ancak anketler, iki partili bir koalisyonun parlamentoda çoğunluğu sağlayamayacağını ortaya koyuyor.
Anket ortalamalarına göre, seçim yarışındaki son tablo şöyle:
Özellikle AfD’nin yükselişi ve SPD’nin zayıflaması, seçim sonrası hükümet kurma senaryolarını daha karmaşık hale getiriyor. CDU/CSU lideri Friedrich Merz, partisinin AfD ile herhangi bir koalisyon yapmayacağını açıkça belirtti. Bu nedenle, en olası senaryolar arasında CDU/CSU - SPD koalisyonu veya CDU/CSU - Yeşiller işbirliği bulunuyor. Ancak her iki ihtimal de parlamentodaki çoğunluğu sağlamak için yeterli olmayabilir.
Daha önce denenen ve partilerin renkleri nedeniyle “Jamaika Koalisyonu” olarak adlandırılan CDU/CSU - Yeşiller - FDP ortaklığı da, FDP’nin barajı geçememesi durumunda hayata geçirilemeyecek.
Başbakanlık İçin Öne Çıkan Adaylar
Seçimler, sadece hükümeti değil, Almanya’nın yeni başbakanını da belirleyecek. Başbakanlık için en güçlü adaylar şu isimler:
Friedrich Merz (CDU/CSU)
• CDU Genel Başkanı ve Merkel sonrası parti liderliğini üstlenen Merz, muhafazakar politikalarıyla tanınıyor.
• Göç konusunda sıkı politikalar savunuyor; düzensiz göçü durdurmak ve sınır güvenliğini artırmak istiyor.
• Türkiye’nin AB üyeliğine karşı; ancak iki ülke arasındaki ticaret ve NATO işbirliğini destekliyor.
• Ekonomik krizle mücadelede vergi indirimleri ve kamu harcamalarını kısma politikalarını savunuyor.
Olaf Scholz (SPD - Mevcut Başbakan)
• 2021 seçimlerinde Angela Merkel’in yerini alarak başbakan olan Scholz, ekonomik istikrarı sağlama ve sosyal politikaları güçlendirme çabalarıyla öne çıktı.
• Türkiye ile dengeli bir diplomasi yürütmeye çalıştı; mülteci krizi ve silah ihracatı gibi konular Almanya-Türkiye ilişkilerinde önemli yer tuttu.
• Anketlerde SPD’nin düşüşü nedeniyle Scholz’un yeniden başbakan olma ihtimali düşük görünüyor.
Alice Weidel (AfD)
• Göç karşıtı ve AB’ye eleştirel bakışıyla bilinen AfD’nin adayı, sert sağcı politikaları savunuyor.
• Göçmenlere yönelik sert tedbirleri savunarak sığınmacıl…
Gazeteci, Yapımcı ve Medya Girişimcisi
Mustafa Ekşi, İstanbul doğumlu bir gazeteci ve medya yapımcısıdır. Eğitimini tamamladıktan sonra üniversite eğitimi için Berlin’e gitmiş ve 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılışına tanıklık etmiştir. Uzun yıllar Berlin’de IT sektöründe ticaret yapmış, 2000 yılında Rize Kültür Derneği’nin kurucu yönetim kurulu üyeleri arasında yer almıştır.
Medya kariyerine 2009 yılında Mocca Kültür dergisinde gerçekleştirdiği röportajlarla başlamış, Türkiye’de ulusal medyada ve Berlin merkezli Tivitürk TV’de programlara konuk olmuş ve program moderatörlüğü yapmıştır. Almanya’da Türkçe ve Almanca yayın yapan birçok medya platformunda aktif görev almış, medya.berlin haber portalını kurmuştur. 15 Temmuz darbe girişimini konu alan Der Aufstand adlı belgeselin yapımcılığını üstlenmiştir.
Almanca yayın yapan IP-TV kanalı Z-23tv’nin Berlin temsilciliğini yürütmüş, Alman-Türk Gazeteciler Birliği Berlin’in kurucu üyelerinden biri olmuş ve geçmişte asbaşkanlık görevini üstlenmiştir.
Mustafa Ekşi, halen medya.berlin’in genel yayın yönetmeni olarak çalışmalarını sürdürmekte ve metalink.tv’nin imtiyaz ortağı olarak medya projelerine devam etmektedir. Aynı zamanda köklü Ekşioğlu Ailesi’nin bir mensubudur.
Diese Website verwendet Cookies, um Ihr Nutzungserlebnis zu verbessern. Durch die weitere Nutzung der Website stimmen Sie der Verwendung von Cookies gemäß unserer Datenschutzerklärung zu.