IMF-Dünya Bankası Bankacılık Krizini Nasıl Ele Aldı?

Son yılların en büyük bankacılık krizinden bir ay sonra, ekonomi ve finans dünyasına yön veren isimler IMF- Dünya Bankası Bahar Toplantıları için geçen hafta Washington'da biraraya geldi. Mali sistemin istikrarına ilişkin endişeler şaşırtıcı şekilde toplantılarda kapalı kapılar ardında tutuldu

IMF-Dünya Bankası Bankacılık Krizini Nasıl Ele Aldı?

On yılı aşkın süredir yaşanan en büyük bankacılık krizinden sadece bir ay sonra, ekonomi ve finans dünyasına yön veren isimler Uluslararası Para Fonu (IMF) - Dünya Bankası Bahar Toplantıları için geçen hafta Washington'da biraraya geldi. Bu isimler şaşırtıcı bir şekilde, en azından kamuoyu önünde, mali sistem istikrarı hakkında çok az şey söyledi.

Mali piyasalar, banka mevduatlarının çıkışını durdurmak için güçlü politika eylemleriyle sakinleşirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları’na bunun yerine, enflasyonla mücadeleyi sürdürme, yoksul ülkeler için borçların yeniden yapılandırılmasını hızlandırma ve küresel ekonominin jeopolitik parçalanmasını önleme çağrıları hakim oldu.

Bazı yetkililer bankacılık sistemi güvenliğini, küresel ekonomik sorunlara kıyasla öncelik listesinin daha alt sıralarında görüyor.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, "Birisi bu krizin yayılmasını kontrol altına almayı başardı, bu nedenle gerçekten de IMF-Dünya Bankası toplantılarında bu konuya çok fazla odaklanılmadı" dedi.

Dombrovskis gazetecilere verdiği demeçte, "Ancak yine de tetikte olmamız ve mali sistemimizde ortaya çıkabilecek potansiyel riskleri ele almamız gereken bir konu bu" diyerek, Avrupa Birliği'nin bankacılık sisteminin istikrarlı olduğunu, bol likidite ile iyi yönde sermayeleştirildiğini sözlerine ekledi.

Dünya Bankası Başkanı David Malpass ve IMF'nin Ortadoğu Direktörü Jihad Azour, bankacılık sistemindeki gerilimlerle ilgili endişelerinin çoğunlukla, artan faiz oranlarının zaten sermaye çıkışlarına neden olduğu bir dönemde, gelişmekte olan piyasalar için kredi kullanılabilirliğini potansiyel olarak azaltma bağlamında olduğunu öne sürdüler.

Malpass geçen hafta gazetecilere verdiği demeçte, "Bankacılık sistemleri baskı altındayken, işletme sermayesine sermaye akışı sağlamak için çabaların iki katına çıkarılması gerekiyor" demişti.

Ancak toplantının diğer katılımcıları, Silikon Vadisi Bankası’nın iflası ve küresel borç veren Credit Suisse'in zorla satışı gibi benzer şokların potansiyeline ilişkin kapalı kapılar ardında daha anlamlı soruların olduğunu dile getirdi.

Öncelik enflasyonla mücadele

IMF yeni haftaya, bankacılık sistemi kargaşasında yeni ve büyük bir alevlenmenin küresel büyümeyi bu yıl yüzde 1'e geri çekebileceği uyarısında bulunarak başladı.

Ancak IMF iflas eden Silikon Vadisi Bankası ve Signature Bank da dahil bankalar üzerinde faiz oranı baskısı oluşturmaya neden olan kalıcı enflasyonu kontrol altına almaya öncelik verilmesi çağrısında bulundu.

IMF Başkanı Kristalina Georgieva, yıllarca sürme tehlikesi içeren yüksek enflasyon ve düşük büyümenin üstesinden gelinmesi gerektiğini vurguladı ve tedarik zincirlerini güvence altına alma çabalarının ve artan jeopolitik gerilimlerin büyümeyi daha da yavaşlatarak yeni bir Soğuk Savaş'a yol açabileceği konusunda uyarılar yaptı.

IMF ve Dünya Bankası'nın yönlendirme komiteleri, genel olarak ihtiyatlı olma konusunda uyarıda bulundu ve yetkilileri denetimleri arttırmaya teşvik etti.

Uluslararası Para ve Finans Komitesi (IMFC) tarafından yapılan açıklamada, "Karar vericiler, 2008-2009 küresel mali krizinden sonra uygulanan reformlarla desteklenen, sağlam ve dirençli olmaya devam eden bankacılık sistemine olan güveni güçlendirmek için hızlı adımlar attı" dedi.

Ancak Ukrayna Maliye Bakanı Serhiy Marçenko Reuters'e verdiği demeçte, IMFC'nin kapalı toplantısında finansal istikrar risklerinin olası yayılmalarının ana başlık olduğunu söyledi.

IMFC üyelerinin üç ülke grubunu tartıştığını söyleyen Marçenko, bu grupları; enflasyonu kontrol etmek için güçlü denetime ve iyi araçlara sahip olanlar, enflasyonu kontrol altına almak için daha fazla riskle karşı karşıya olanlar ve enflasyon, durgunluk veya banka tasfiyelerinden kaynaklanan potansiyel krizle karşı karşıya olanlar olarak niteledi.

Marçenko Reuters'e verdiği röportajda, "Bence tüm maliye bakanları, tüm merkez bankası yetkilileri aynı sayfada olmaya çalışıyor. Gerekli olan, tüm karar vericilerin almaları gereken belirli önlemler üzerinde anlaşmalarıdır" dedi.

Avrupa Merkez Bankası’ndan bir yetkili de, politika toplantılarının kendisini finansal istikrar görünümü hakkında daha karamsar hale getirdiğini çünkü faiz artışlarının hızının bankaların varlık tabanlarına finansal risk kattığını ve daha fazla Silikon Vadisi Bankası benzeri şok potansiyeli yarattığını söyledi.

Toplantılara katılan eski bir IMF ve ABD Maliye Bakanlığı yetkilisi olan Mark Sobel, "Bazıları, kredi daralması, ticari gayrimenkul, mevduatların daha fazla çekim potansiyeli, piyasa değeri alış değerinden az olan uzun vadeli tahviller ve mali sektörde daha fazla dalgalanmayı tetikleyebilecek ekonomik yavaşlama ile ilgili büyük riskler olduğunu düşünüyor" dedi.

ABD Resmi Para ve Mali Kurumlar Forumu adlı düşünce kuruluşunun da başkanı olan Sobel, "Banka dışı mali sektördeki kırılganlıklar konusunda da endişelendiler" dedi.

ABD Maliye Bakanı Janet Yellen, mali sistemdeki kırılganlıkları ve ekonomik riskleri ele almak için çalıştığını söyledi ancak görünümde çok fazla olumsuzluk olmaması konusunda uyarıda bulundu.

Üst düzey bir ABD Maliye Bakanlığı yetkilisi, Yellen'ın muhataplarıyla yaptığı görüşmelerde, mali sistemin son stresleri atlattığını ancak sermaye için alınan borçların ve risk arayışının devam etmesi gerektiğini genel olarak kabul ettiğini söyledi.