DEĞİŞİM YOLCULUĞU

Yeni bir hayat istiyorsak, değişime kendimizden başlamalıyız. Bunun için ilk olarak yapılması gereken şey ise, günlük hayatın koşuşturmasında ilgilenmeyi unuttuğumuz kendimize dönmek ve “her şey yolunda mı?” diye sorabilmektir.

DEĞİŞİM YOLCULUĞU

Büyük değişimler her zaman içeriden dışarıya olur. Yumurta içeriden bir etkiyle kırılırsa yaşam başlar, dışarıdan bir etkiyle kırılırsa yaşam sona erer.

Yeni bir hayat istiyorsak, değişime kendimizden başlamalıyız. Bunun için ilk olarak yapılması gereken şey ise, günlük hayatın koşuşturmasında ilgilenmeyi unuttuğumuz kendimize dönmek ve “her şey yolunda mı?” diye sorabilmektir. Çünkü herhangi bir konuda değişmek istiyorsak, bizi neyin rahatsız ettiğini, değiştirmek istediğimiz şeyin ne olduğunu bilmemiz gerekir.

Ancak unutmamak gerekir ki bu tespiti yapmak tek başına yeterli değildir. Değişim zordur; özellikle de  kazanılan alışkanlıklardan vazgeçmek çok daha zordur. Bu nedenle, yolunda olmayan, değişmesini istediğimiz ve değişirse mutlu olacağımızı düşündüğümüz şeyleri belirlemek, ardından da değişim için gerekli adımları, kendimizi strese sokmadan planlı şekilde atmak, değişim yolculuğumuzu güvenle tamamlamamızı sağlayacaktır.

                      “Hayat yaşamaktan ibarettir ve yaşayan herkes değişime hazırlıklı olmalıdır.”

                                                                                                                                Goethe

Değişim yolculuğuna çıkarken bavulumuzda götüreceklerimiz nelerdir?

Değişim için ilk yapmamız gereken şey, değişimi gerçekten istememizdir. Çünkü değişim zorlayarak olmaz. Değişmek zorunda hissetmek, mutsuzluğu da beraberinde getirir ve bu değişim gerçek bir değişim değil, değişmiş gibi yapmak olacaktır.  

Birçoğumuz hayatımızın bir döneminde eşimiz, ebeveynlerimiz, kardeşimiz, çocuğumuz ya da herhangi  birilerinin değişimi için mücadele etmişizdir. Bu mücadelemizle de o kişiye fayda sağlayacağımızı düşünmüşüzdür. Oysa ki karşımızdaki insana ne yapacağını altın tepsiyle sunmak, o insanın kendini bulmasını, ayakları üzerinde durmasını kısaca kendisi olmasını engelleyen bir durum yaratabilir. İşte bu nedenledir ki değişime her bireyin kendi aklıyla karar vermesi, değişimi kendi çabasıyla yaşaması, kendi gözleriyle görmesi özetle değişimin kendine ait olması başarıya giden yolda en doğru adım olacaktır.

Değişim için bir diğer önemli adım ise, hangi seçeneklere sahip olduğumuzun bilincine varmaktır. Bunun için en doğru yol ise, kendimize sürekli seçeneklerimize ilişkin sorular sormalı, bu sorularla kendimizi yönlendirmeli, atacağımız adımları planlamalı ve bu adımları telaş etmeden sakin sakin atmalıyız. Acele ile atılan adımlar geçici sonuçlar doğuracaktır. Örneğin; kilo vermek isteyen bir insan, nasıl ki aldığı kiloları bir gecede almadıysa, onları verebilmesi için de bir geceden daha fazla zaman gerekecektir. Bu zamanı kendimize vererek, küçük ve sürekli adımlar atmalıyız. Çünkü küçük ve sürekli adımlar alışkanlık kazandıran adımlardır. Hedef her ne olursa olsun, her ne yapıyorsak yapalım, yaptığımız şeyin alışkanlığa dönüşmesi sonuca ulaşmada büyük rol oynayacaktır. Eğer paniğe kapılıp büyük adımlarla başlarsak değişim başlamadan bitecektir.  

Değişim için korkularımızın esiri olmamamız gerekir. Korkarak atacağımız her adım bizi geriye doğru sürükleyecektir. Değişim istiyorsak, değişimin getireceklerinden korkmayıp onlara kucak açmalıyız. Günümüz dünyasında zaman o kadar hızlı akıyor ve her şey o kadar hızlı değişiyor ki, biz de değişmek istiyorsak, bu hıza ve değişime ayak uydurmamız ve kendimizi bu hızdan ve değişimden geride tutmamamız gerekir.

Değişim için bize engel olabilecek her türlü düşünce, inanç ya da mahalle baskısı yaratan öğretilere karşı dik bir duruş sergilemeliyiz.  Ne yazık ki günümüzde hala bazı konular ayıp, günah gibi baskılarla engellenmekte olup,  bu baskılara maruz kalan beynimiz de değişim karşısında direnç gösterebilmektedir. Örneğin para mutsuzluk getirir, dövme yaptırmak günahtır, o erkek işidir kızlar yapamaz gibi mahalle baskıları değişim yolunda büyük engeller oluşturur. İşte bu nedenle değişimi gerçekten istiyorsak, öncelikle bu inançlarımızın farkında olmamız ve onları değiştirmemiz gerekir.

Değişim yolunda ilerlerken her zaman B planımız, hatta C planımız olmalıdır. Değişimi gerçekten istiyorsak, bu yolda karşımıza engeller çıkabileceği olasılığını da göz ardı etmememiz gerekir. Bu nedenle, ani sürprizlerle karşılaşmamak ve engellere karşı umudumuzu kaybetmemek için aksilikleri öngörüp onlara karşı plan hazırlamamız sonucun başarılı olmasına katkı sağlayacaktır.

Son olarak;

                                    “Nasıl gördüğünü değiştir, nasıl değiştiğini gör.”

                                                                                         Buddha