Erdoğan BM Genel Kurulu’nda konuştu: "Güvenlik Konseyi dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmıştır"

Birleşmiş Milletler 78’inci Genel Kurulu’nda katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güvenlik Konseyi’nin yapısını eleştirdi, Azerbaycan Ermenistan gerginliğinden Ukrayna-Rusya Savaşı’na birçok güncel başlığı gündeme taşıdı

Erdoğan BM Genel Kurulu’nda konuştu: "Güvenlik Konseyi dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmıştır"
Birleşmiş Milletler 78’inci Genel Kurulu’nda katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güvenlik Konseyi’nin yapısını eleştirdi,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York temasları kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) 78’nci Genel Kurulu’nda katılımcılara hitap etti.

Genel Kurul üst düzey toplantılarının ilk gününde kürsüye 7’nci sırada çıkan Erdoğan, özellikle uluslararası platformlarda sık sık dile getirdiği 'Dünya 5'ten büyüktür' söylemini bir kez daha tekrar etti.

Erdoğan, "Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir. Kıbrıs'ta yaşanan son hadiseleri, bu içi boşalmış, adalet ve güven telkin etmeyen kurumsal yapının bir tezahürü olarak değerlendiriyoruz. Barış ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik sayısız inisiyatife öncülük etmiş bir ülke olarak, Sayın Guterres'in 'Barış için yeni gündem' oluşturulması çağrısına önem veriyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: "Bu anlayışla, Rusya-Ukrayna savaşının başından beri 'savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz' teziyle hem Rus hem Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz. Savaşın, Ukrayna'nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz."

“Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir”

Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ'da anayasal düzeni sağlamak ve Ermeni askeri oluşumlar olarak nitelediği unsurları bertaraf etmek amacıyla “terörle mücadele faaliyetleri” başlatması da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündemine aldığı başlıklardan biri oldu.

6 Azerbaycan vatandaşının mayın patlaması sonucu ölümüyle ilgili gelişmeler üzerine Erdoğan, "Ermenistan-Azerbaycan arasındaki son olumsuz gelişmeyi kesinlikle kınıyorum ve bölgedeki gelişmelerin süratle sona ermesini temenni ediyorum" dedi.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan videoda, Dağlık Karabağ'da Ermenistan silahlı kuvvetlerinin saldırıya uğradığını ve etkisiz hale getirildiğini gösteriliyor.
İLGİLİ HABERLER

Türkiye ve ABD’den Azerbaycan’ın Karabağ operasyonu ile ilgili açıklamalar

Türkiye’nin Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşme sürecini başından beri desteklediğini söyleyen Erdoğan, Ermenistan'ın başta Zengezur Koridoru'nun açılması olmak üzere verdiği sözleri yerine getirmesini beklediklerini ifade etti ve "Artık herkesin kabul ettiği gibi Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir. Ermeniler dahil herkesin Azerbaycan topraklarında barış içinde yan yana yaşaması öncelikli hedefimiz olmalıdır. 'Tek millet, iki devlet' şiarıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü korunma yönünde attığı adımları destekliyoruz" diye konuştu.

Karadeniz Tahıl Girişimi’ne vurgu

Türkiye'nin, BM ile birlikte arabuluculuk yaptığı Karadeniz Tahıl Girişimi'ne de değinen Erdoğan, bu sayede dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilerek, küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan coğrafyalara uzanan bu insani köprünün bir şekilde idamesi için temaslarımız sürüyor" dedi.

"DEAŞ bahanesine sarılanların oyunları artık ifşa olmuştur"

Birleşmiş Milletler’in Suriye’nin kuzeybatısındaki sınırötesi insani yardım operasyonunun kesintiye uğramasını ‘talihsiz bir gelişme’ olarak niteleyen Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine en büyük tehdit, bu ülke üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen açık destektir. Bir yandan PKK-PYD terör örgütünün, diğer yandan mezhep ayrışması üzerinden organize edilen radikal grupların cenderesi altında bunalan Suriye halkı, isyan noktasına gelmiştir" ifadesini kullandı.

"Bölgede her başları sıkıştığında DEAŞ bahanesine sarılanların oyunları artık ifşa olmuştur" diyen Erdoğan sözlerini, "Bu bölgelerdeki tehdit sadece DEAŞ değildir. Asıl tehdit, vekalet savaşlarının aracı olarak kullanılmak üzere beslenen, palazlandırılan terör örgütleridir, paramiliter gruplardır, paralı askerlerdir ve kim daha yüksek fiyat verirse onlara çalışan kimi yerel unsurlardır. Karşımızdaki bu gerçeğe rağmen, sırf kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için terör örgütleriyle çalışmaya devam eden ülkelerin, terörden ve bununla bağlantılı sorunlardan şikayet etmeye hakkı yoktur" diye sürdürdü.

Uluslararası topluma "KKTC’yi tanıyın" çağrısı

Kıbrıs meselesinde çözümün artık federasyon modeli temelinde gerçekleşemeyeceğinin kabul edildiğini söyleyen Erdoğan, "Uluslararası toplumu bunu kabullenerek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz. Ada'daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nden de sergilemekle mükellef olduğu tarafsızlığa titizlikle riayet etmesini bekliyoruz" dedi.

Ankara'da bulunan Dışişleri Bakanlığı binası
İLGİLİ HABERLER

Dışişleri’nden BM açıklamasına tepki

Türkiye’nin Avrupa Birliği'nden beklentileri

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecine de değinen Cumhurbaşkanı, "Avrupa Birliği'nden beklentimiz, uzun süredir ihmal ettiği ülkemize yönelik yükümlülüklerini süratle yerine getirmeye başlamasıdır. Özellikle Türkiye'ye yönelik sergilenen ikircikli tavırların artık bir son bulması gerekiyor" ifadesini kullandı.

Erdoğan, ABD ziyareti öncesinde açıklamalarda bulundu.
İLGİLİ HABERLER

Erdoğan’dan AP raporuna sert tepki: “Gerekirse AB ile yolları ayırabiliriz”

Kuran yakma eylemlerine tepki

Erdoğan konuşmasında ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığının artık tahammül edilemeyecek seviyelere ulaştığını belirterek, "Ne yazık ki pek çok ülkede popülist siyasetçiler, bu tehlikeli akımları teşvik ederek ateşle oynamayı sürdürüyor. Avrupa'da Kur'an-ı Kerim'e karşı düzenlenen menfur saldırılara, ifade özgürlüğü maskesi altında izin vererek eylemleri teşvik eden zihniyet, esasen kendi eliyle kendi geleceğini karartmaktadır. Türkiye olarak, Birleşmiş Milletler, AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere tüm platformlarda İslam düşmanlığıyla mücadeleye yönelik girişimleri desteklemeye devam edeceğiz. Hangi inanca mensup olursa olsun, kutsallara saldırıyı kabullenmeyen tüm dostlarımızı da mücadelemize omuz vermeye davet ediyorum" dedi.

"Çin'in toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duyduğumuzu, her fırsatta altını çizerek ifade ediyoruz" diyen Erdoğan, "Bununla birlikte, güçlü tarihi ve insani bağlarımızın olduğu Uygur Türkleri'nin hak ve özgürlüklerinin korunmasıyla ilgili hassasiyetimizi dile getirmeyi ve gündemde tutmayı sürdüreceğiz" dedi.

Deprem sonrası Türkiye'nin yardım çağrısına destek veren ülkelere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kara gününde ülkemize gösterilen dostluk, bizler için önemli bir teselli kaynağıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Libya'da, fırtına ve selin ağır yıkımlara ve can kayıplarına yol açtığını hatırlatan Erdoğan, Türkiye olarak Libya'ya yardım için ilk etapta 3 gemi ve 3 uçakla 567 personelin yanısıra yüzlerce araçtan, binlerce ton iaşe, barınma ve sıhhi malzemeden oluşan yardımların gönderildiğini de sözlerine ekledi.

Erdoğan kürsüdeki hitabında dün Türkiye’nin Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nı imzaladığını da söyledi.