Küresel medya kuruluşlarından İsrail’e Gazze’de gazetecilerin korunması çağrısı

Dünyanın önde gelen medya kuruluş ve şirketlerinin yöneticileri imzaladıkları ortak bir mektupta İsrailli yetkililere Gazze’deki gazetecileri koruma çağrısı yaptı

Küresel medya kuruluşlarından İsrail’e Gazze’de gazetecilerin korunması çağrısı
Gazze'de 7 Ekim'den bu yana aralarında yaklaşık 100 gazetecinin bulunduğu 30 binden fazla kişi yaşamını yitirdi

Dünyanın önde gelen medya kuruluş ve şirketlerinin yöneticileri imzaladıkları ortak bir mektupta İsrailli yetkililere Gazze’deki gazetecileri koruma çağrısı yaptı.

Mektupta gazetecilerin, Gazze’de daha önce görülmemiş koşullarda çalıştığı ve büyük risklerle karşı karşıya oldukları kaydedildi.

Mektuba 59 haber kurumu imza attı.

Mektuba imza atan medya kuruluşları arasında Associated Press, AFP, Reuters, the New York Times, the Washington Post, BBC, CNN, the Guardian, Financial Times, Der Spiegel ve Haaretz de bulunuyor.

Gazetecileri Koruma Komitesi’ne göre İsrail-Hamas savaşının başlamasından bu yana 89’u Filistinli en az 94 gazeteci yaşamını yitirdi.

Gazetecileri Koruma Komitesi savaşın gazeteciler için şimdiye kadarki en tehlikesi olduğunu kaydederken, İsrail yetkilileri kasten gazeteci ve sivilleri hedef aldığını reddediyor.

Mektupta, “Gazeteciler büyük kişisel riske rağmen haber yapmaya devam ediyor. Ailelerini, arkadaşlarını, çalışma arkadaşlarını, evlerini, ofislerini kaybetmelerine rağmen; iletişim kesilmelerine, gıda ve yakıt noksanlıklarına rağmen devam ediyorlar” denildi.

Mektupta ayrıca gazetecilerin siviller olduğu vurgulandı ve İsrail’in uluslararası hukuka göre gazetecileri siviller statüsünde koruması gerektiği hatırlatıldı.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail saldırısında 1200 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları ve kara harekatında 30 binden fazla kişi yaşamını yitirdi.

Gazze’nin çoğu enkaz haline dönerken, 2,3 milyonluk nüfusun büyük bir bölümü evlerini terk etmek zorunda kaldı ve açlıkla da karşı karşıya.

İsrail soykırım suçlamaları karşısında kendini savunduğunu belirtiyor.