TRT Deutsch Fiyaskosu: Kamu Kaynakları Nasıl Yönetildi?
Berlin-
Bir zamanlar Berlin’de büyük umutlarla kurulan TRT Deutsch, Almanya’daki Türk devletinin tezlerini anlatacak önemli bir mecra olarak duyurulmuştu. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası, Almanca yayın yapacak böyle bir platformun gerekliliği tartışılmazdı. Ancak bugün baktığımızda, TRT Deutsch’un Berlin’den çekildiğini, çalışanlarının işten ayrıldığını ve merkezinin İstanbul’a taşındığını görüyoruz. Bu süreçte yaşananlar ise birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
BERLİN’DE BÜYÜK UMUTLARLA BAŞLAYAN PROJE
2020’de TRT Deutsch projesi konuşulurken, Almanya sorumlusu olarak atanan Kaan Elbir ile tanıştırıldım. Oldukça sakin bir karaktere sahip olan Elbir, zamanla Berlin’deki medya çevrelerinde daha görünür hale geldi. Daha sonra, dönemin TRT Uluslararası Haber Kanalları Genel Yayın Yönetmeni olan Serdar Karagöz, Berlin’de yaptığı bir toplantıda, TRT Deutsch’un hayata geçirileceğini duyurdu.
Başlangıçta bu projeye büyük umut bağlanmıştı. Ancak ilerleyen süreçte, TRT Deutsch’un içerik dili, finansal yönetimi ve kadro yapısıyla ilgili bazı tartışmalar ortaya çıktı. 2021 yılı sonlarında, dönemin yöneticilerinden birinin sosyal medya paylaşımı kamuoyunda dikkat çekti. “FETÖ” yerine “Fetullahçı yapılanma” ifadesinin kullanılması, bazı çevrelerde tepkiye neden oldu. Bu konuyu dönemin Berlin Basın Müşavirine sordum, ilgili kişiyle doğrudan iletişime geçmemi önerdi. Ancak telefonla ulaşamadığım için WhatsApp üzerinden kendisine durumu sordum ve kısa bir şekilde “Bilerek” yanıtını aldım.
Bu olayın ardından, TRT Deutsch’un yayın politikasıyla ilgili bir analiz kaleme aldım. Haberimiz gündem oldu ve Ankara’dan müfettişler Berlin’e gelerek kurumun mali yapısını inceledi.
Kaan Elbir’in Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımın ekran görüntüsü.
KAMU KAYNAKLARI NASIL KULLANILDI?
Yapılan denetimlerde, TRT Deutsch’un mali kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair sorular gündeme geldi. Bunun üzerine TRT yönetimi, Berlin’deki merkezi kapatma ve İstanbul’a taşıma kararı aldı. TRT Deutsch’un birçok çalışanının iş sözleşmesi feshedildi ve yöneticiler hakkında idari süreçler başlatıldı.
GÖREVDEN ALINAN BİR İSİM, BAŞKA BİR KURUMDA ÜST DÜZEY YÖNETİCİ Mİ OLDU?
TRT Deutsch’un yönetiminde yer alan bazı isimler, süreç içinde farklı pozisyonlara geçti. Kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri de, TRT’deki görevinden ayrılan Kaan Elbir’in Anadolu Ajansı’nda üst düzey bir pozisyona getirilmesi oldu.
Bu noktada dikkat çeken bir başka detay ise, TRT’deki başarısız yönetim sürecinin ardından, dönemin TRT Uluslararası Haber Kanalları Genel Yayın Yönetmeni olan Serdar Karagöz’ün Anadolu Ajansı Genel Müdürü olarak atanması ve ardından Kaan Elbir’i AA’da üst düzey yönetici olarak görevlendirmesi oldu.
Bu tür atamalar, devletin medya yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında daha fazla soru işareti doğuruyor. Özellikle kamu kaynaklarıyla finanse edilen bir projede yaşanan gelişmelerin ardından, sürecin nasıl yönetildiği ve sorumluların nasıl değerlendirildiği konusunda daha fazla açıklama yapılması gerekiyor.
SORULAR CEVAP BEKLİYOR
Bugün Almanya’da ulusal medya kuruluşları ekonomik nedenlerle kapanırken, TRT Deutsch gibi büyük bir projenin kısa sürede sona ermesi ve merkezinin Berlin’den çekilmesi önemli bir gelişme. Bu sürecin şeffaf bir şekilde değerlendirilmesi, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair soruların yanıt bulması açısından kritik.
Bu olayların ilerleyen süreçte nasıl değerlendirileceği ve ilgili kurumların bu konuda nasıl bir açıklama yapacağı ise merak konusu.
İlgili Haber
Medya.Berlin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Ekşi Sorularıyla Haklı Çıktı