Trump Soruşturmasıyla Seçim Yalanları Yine Gündemde 10 Nisan 2023

Eski Başkan Donald Trump kendisine yönelik suç duyurularını siyasi avantaja çevirmeye çalışıyor. Trump geçen hafta kendisine yöneltilen 34 ağır suçlamanın 2024 başkanlık seçimlerine müdahale etme planının bir parçası olduğunu iddia ediyor

Trump Soruşturmasıyla Seçim Yalanları Yine Gündemde 10 Nisan 2023

Eski Başkan Donald Trump'ın geçen hafta Manhattan Bölge Savcısı tarafından 34 ağır suçla itham edilmesinin ardından söylediği en önemli söz "suçsuzum" oldu. Ancak siyasi açıdan en önemlisi "seçimlere müdahale" olabilir.

Trump'ın diğer üst düzey Cumhuriyetçiler tarafından da benimsenen bu sözleri yinelemesi, suçlanan ilk eski başkan olarak tarihi konumunu nasıl kendi lehine çevirmeye çalıştığını gösteriyor. Bu, siyasi kariyeri boyunca tutarlı bir nakarat olan, kanıt olmadan seçimlere hile karıştırıldığını iddia etmenin bir başka örneği.

Trump, New York'ta görülen ve yasal olarak kendisine tehdit oluşturan davaların ilki olan davada ilk duruşmanın ardından, hakkında açılan çeşitli soruşturmaları sıraladı ve bunları 2024 seçimlerine müdahale etmeye yönelik "büyük" girişimler olarak nitelendirdi.

Florida'daki evi Mar-a-Lago'da destekçilerinin karşısına çıkan Trump, "Adalet sistemimiz kanunsuz hale geldi. Diğer her şeye ek olarak şimdi de bunu seçim kazanmak için kullanıyorlar" diye seslendi.

Trump 3 Mart'tan bu yana en az 20 sosyal medya paylaşımında bu iddialarını farklı şekillerde dile getirdi; bunların büyük bir kısmı son iki hafta içinde gerçekleşti ve Manhattan'daki büyük jürinin çalışmalarını tamamlayıp eski başkan hakkında iddianame hazırlamaya başladığı dönemde hız kazandı.

Kasım ayındaki ara seçimlerden kısa bir süre sonra Beyaz Saray'a adaylığını açıklamasını ise, Trump’ın çevresindeki bazı kişiler, soruşturmaları bertaraf etme çabası olarak görüyor.

İddialarını destekleyecek hiçbir kanıt olmamasına rağmen seçimlerin kendisinden çalındığını iddia etmek Trump'ın rutin taktiklerinden biri.

Trump, 2016'da Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığı için yarışırken Iowa seçimlerini kaybetmesinin nedeninin sahtecilik olduğunu iddia etmişti.

Eski Başkan Trump, Kasım ayında Beyaz Saray'ı kazandığında ancak ülke genelindeki oyların toplamında geride kaldığında, bunun tek nedeninin belgesiz göçmenlerin oy kullanması olduğunu iddia etti. Seçim hilelerini bulmak için oluşturduğu bir görev gücü, iddiasını destekleyecek herhangi bir kanıt bulamadan dağıldı.

Trump 2020'de, oy verme işlemi başlamadan aylar önce seçimlerde hile yapılacağını iddia etmeye başladı. Corona virüsü pandemisi sırasında posta yoluyla oy kullanma kısıtlamalarını gevşetme çabalarına saldırdı ve seçimi kaybettikten sonra bu iddiaları büyüterek, aslında seçimi kazandığını iddia etti. Bu yalanlar 6 Ocak 2021'de ABD Kongre Binası'na yapılan saldırıyla sonuçlandı.

Federal ve eyalet seçim yetkilileri ve Trump yönetiminin Adalet Bakanı, 2020 seçimlerinin şaibeli olduğuna dair inandırıcı bir kanıt olmadığını söyledi. Trump'ın hile iddiaları, kendi atadığı yargıçlar ve mahkemeler tarafından reddedildi.

Harvard Üniversitesi’nden siyaset bilimci Steven Levitsky, Trump'ın, hukukun hedefindeki bir siyasetçi gibi davrandığını söylüyor.

Levitsky, "Bazen adil, bazen değil yargılanan ve siyasi kurban kartını oynayacak ilk siyasetçi kesinlikle Trump olmayacak" dedi.

"Demokrasiler Nasıl Ölür" adlı kitabın yazarı Levitsky, başka ülkelerin eski başkanlarının da yargılandıklarında, bunun gelecekteki seçimlerini engellemek için bir komplo olduğunu iddia ettiklerini söyledi. Son olarak Brezilya'nın eski devlet başkanı Luis Inácio Lula Da Silva 2018 seçimlerinden önce hapse atıldıktan sonra bu şikayette bulunmuştu. Silva ülkesinin anayasa mahkemesi tarafından serbest bırakıldı ve Ekim ayında başkanlığı geri kazandı.

İLGİLİ HABERLER

"Trump Seçimleri Kazanmak İçin Yasaları İhlal Etti"

Ancak Trump'ın durumunda dikkat çekici olan, kendi partisinin de bir sonraki kampanya dönemi öncesinde seçimi çalındığı iddialarını yineliyor olması. Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy geçen ay partisinin komisyon başkanlarına "federal fonların siyasi amaçlı kovuşturmalarla seçimlere müdahale ederek demokrasiyi yıkmak için kullanılıp kullanılmadığını araştırmaları" talimatı verdi.

Levitsky’ye göre "tüm partinin bu çizgide olması biraz alışılmadık bir durum."

Geçen hafta New York’taki mahkemede açıklanan suçlamalar, Trump'ın 2016 başkanlık seçimlerinin son günlerinde, aralarında bir ilişki olduğunu iddia eden yetişkin filmleri oyuncusu Stormy Daniels'a ödediği sus payını o dönemki avukatı Michael Cohen'e geri ödemesinden kaynaklanıyor. Trump'ı eleştiren bazı kişiler bile suçlamaları New York yasalarının esnetilmesi olarak değerlendiriyor.

Davanın merkezinde, savcıların Trump'ın seçim kampanyası sırasında potansiyel olarak zarar verici bir hikayeyi gizli tutmak amacıyla ödemeyi yapmak için şirketindeki iş kayıtlarında tahrifat yaptığı iddiası yer alıyor. Savcılar bunun, Trump'ın seçimleri etkilemeye yönelik yasadışı bir girişimi olduğunu savunuyorlar.

Eski başkan ayrıca, ikisi 2020 seçimlerine müdahale etme girişimleriyle ilgili olan diğer soruşturmalar nedeniyle de yasal tehditlerle karşı karşıya.

Georgia eyaletinin Fulton ilçesindeki savcılar, Trump'ın 2021 başında eyaletin en üst düzey seçim yetkilisini arayarak, kendisinin kazandığını ilan etmek için yeterli oyu "bulmasını" istemesini soruşturuyor. ABD Adalet Bakanlığı da Trump'ın 2020 başkanlık seçimlerindeki kaybını tersine çevirme girişimlerini soruşturması için federal özel savcı atadı.

Trump ayrıca Florida'daki malikanesinde bulunan gizli belgeleri nasıl ele aldığı konusunda federal bir soruşturma ile karşı karşıya.

Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg, 4 Nisan’da düzenlediği basın toplantısında davanın zamanlamasının siyasi olup olmadığı sorusuna, "Ben davaları hazır olduklarında açarım" yanıtını verdi.

Bragg'in ofisi, Adalet Bakanlığı gibi Trump'ın "seçimlere müdahale" konusundaki açıklamaları hakkında yorum yapmayı reddetti.

Uzmanlar, Trump'ın bir kez daha demokrasiye zarar verebilecek hile şüpheleri ektiği konusunda uyarıyor. Trump'ın seçim yalanlarını benimseyen siyasetçileri takip eden States United Action'ın CEO'su Joanna Lydgate yaptığı açıklamada "Bu filmi daha önce de gördük. Bunun tehlikeli olduğunu biliyoruz çünkü 6 Ocak'ta neler olduğunu hepimiz gördük" dedi.

Trump bu tür uyarıları sürekli geçiştirdi ve mevcut yasal tehditleri, üç yıldır ortaya attığı ve Beyaz Saray’ı kaybetmesine Demokrat Parti'nin usulsüzlüklerinin neden olduğu şeklindeki iddialarına sorunsuz bir şekilde entegre etti.

New York’ta iddianamenin açıklanmasından günler önce Teksas'taki ilk kampanya mitinginde Trump tüm soruşturmalara meydan okudu ve rakiplerinin soruşturmaları "oy sandıklarını doldurmaları zorlaştığı için" kullandıklarını söyledi.

Trump, "Kontroldan çıkmış, akli dengesi yerinde olmayan Demokratlar’ın seçimlerde hile yapmak için kullandıkları yeni silah, bir adayın suçlu gibi soruşturulması" dedi.

Trump ve diğer Cumhuriyetçiler bazen kendileriyle çelişkiye düşerek, Trump'ı lekelemeye yönelik girişim olarak kınadıkları soruşturmaların, aynı zamanda Beyaz Saray'a girmesine yardımcı olabileceğini söylediler.

Başkan'ın Temsilciler Meclisi'ndeki en büyük destekçilerinden biri olan Cumhuriyetçi Elise Stefanik, geçen ay düzenlenen bir parti konferansında "Bence anket sonuçlarının yükseldiğini göreceksiniz. Hiç bu kadar güçlü bir konumda olmamıştı" dedi. Stefanik, geçen hafta suçlamaları "eşi benzeri görülmemiş seçim müdahalesi" olarak kınamıştı.

Trump'ın seçimlere hile karıştırdığı iddialarını uzun süredir eleştiren düşünce kuruluşu Common Cause'un yasama işlerinden sorumlu kıdemli direktörü Aaron Scherb ise eski başkan hakkındaki tüm soruşturmaların, onun yeniden başkanlığa adaylığını koymasından çok önce başladığına dikkat çekti.

Scherb, "Eski başkanlar dahil hiç kimse yasaların üstünde değil ve başkanlığa aday olmak yanlış davranışlar için bir kalkan görevi göremez ve görmemeli" dedi.